8. Hukuk Dairesi 2009/6882 E. , 2010/796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Yaşar Yılmaz ile Sabriye Solmaz (Bekşen) aralarındaki alacak davasının reddine ve karar verilmesine yer olmadığına dair Üsküdar 3. Aile Mahkemesinden verilen 09.07.2009 gün ve 736/424 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... Bostan ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ...geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, vekil edeni adına kayıtlı 111 ada 7 parseldeki tapu payını satması için eşi davalı ...’a vekaletname ile yetki verdiğini, sözkonusu vekaletname uyarınca tapu payını satan davalının satış bedelini vekil edenine vermediğini ileri sürerek 16.000 TL’nin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, satışa konu tapu payının aslında vekil edeninin malı olduğunu, edinme tarihinde tapu işlemleri ile uğraşmamak için tapunun davacı adına çıkarıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kesinleştiği, davacı vekilinin ise katkı payı alacağı yönünden isteklerinin olmadığı ve davanın alacak davası olarak görülüp karara bağlanmasını istediği, bu durumda katkı payı alacağı davası ile ilgili delil toplanarak karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle katkı payı alacağı davasının reddine, alacak davası hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Az yukarıda da açıklandığı gibi davacı vekili, vekil sıfatıyla satış yapan eşi davalının satış bedelinin ödenmesini sağlamak için Asliye Hukuk Mahkemesine alacak davası açmıştır. İlgili mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.09.2008 gün ve 2008/3615-10942 sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmesi ile dosya görevli Aile Mahkemesine gönderilmiştir. TMK.nun 223. maddesi hükmüne göre; her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Aynı kanunun 226/1. maddesine göre ise, her eş diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Kanundaki açıklamaya ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, eşler birbirlerinde bulunan kişisel ve edinilmiş mallarını her zaman geri isteyebilirler. Bu tür davaların mal rejiminin tasfiyesi ile ilgisi bulunmamaktadır.
HUMK.nun 76 maddesine göre iddia ve savunmayı ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak hakime aittir. Somut olayda, davacı ... vekili, vekil edeni adına kayıtlı tapu payının satışı için davalı eşe verdiği vekaletname uyarınca yapılan satış bedelini başka anlatımla, Borçlar Kanununun 386-398 maddeleri ve Türk Medeni Kanununun yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davalı eşte bulunan alacağını istemiştir. Mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak isteğin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken katkı payı alacağına ilişkin istek olmamasına rağmen yanlışa düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçeler nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 750 TL avukatlık ücretinin davalı ..."dan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı ..."a verilmesine ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 16.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.