Esas No: 2022/8960
Karar No: 2022/10892
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8960 Esas 2022/10892 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nde görülen bir dava sonrasında Kurum ile davalı arasında trafik kazası nedeniyle açılan rücu davası kısmen kabul edilmiş fakat daha sonra bu karar bozulmuştur. 5510 sayılı yasanın iş kazası ve meslek hastalığı ile ilgili düzenlemesi yürürlük tarihinden önceki olaylara uygulanamayacağı için, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Davada açılan rücu davasında ilk peşin değerli gelirlerin tamamının davalılara sorumluluğunu %60 kusur karşılığı olarak veren mahkeme kararı bozulmuştur. Bu sebeple, Kurum ile davalı ... vekillerinin temyiz itirazları kabul edilmiş ve karar bozulmuştur. Kanun maddesi ise 5510 sayılı Yasanın 21. maddesidir. Bu madde iş kazası ve meslek hastalığı durumlarında ödemelerin yapılabileceği tutarları belirlemektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
İnceleme konusu davada; davacı Kurum tarafından açılan rücu davasında, 23.07.1999 tarihinde meydana gelen trafik iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelirlerin tamamının asıl dava ile davalılar ... ile Güvence Hesabından tahsilinin talep edildiği, Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı sürücü ...'nın % 40 kusurlu, işveren ... %20 kusurlu, kurum sigortalısı kazalının %40 kusurlu olduğu, davalı ... Heasabının sorumluluğunun da davalı ...'nın kusur oranı nispetinde poliçedeki limitle sınırlı olduğunun belirtildiği, Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda ...'ya ek dava açılması için davacı kuruma süre verildiği, açılan davaların birleştirilerek yargılamaya devam edildiği anlaşılmış ise de; Mahkemece ilk peşin değerli gelirin %60 kusur karşılığı tutarından asıl dava ve birleşen dava davalılarının müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken; asıl dava yönünden ilk peşin değerli gelirin % 40 kusur karşılığından davalı ...'yı, birleşen dava yönünden ilk peşin değerli gelirin % 20 kusur karşılığından davalı ...'yı sorumlu tutmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, sair husular imcelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 21/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.