17. Hukuk Dairesi 2016/7282 E. , 2019/2771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; 12/06/2006 tarihinde davalı sürücü ..."in ... plakalı kamyon ile ..."ın kullandığı ... plakalı otomobilin çarpışması sonucu ..."ın aracında bulunan davacı yolcu ..."ın hayati tehlike geçirecek ve organ kaybı şeklinde yaralandığı, bu nedenle 15.000,00 TL maddi 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan sigorta yönünden poliçe teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; dava konusu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, maddi zararın davalı ... Sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili; müvekkili şirketin davacı adına 3.000,00 TL ödeme yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 48.856,00 TL maddi tazminatın 12/06/2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen, 10.000,00 TL manevi tazminatın
12/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle hükme esas alınan kusur raporlarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygu olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı ..."in kusur durumuna göre takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.