Esas No: 2021/8795
Karar No: 2022/2397
Karar Tarihi: 11.04.2022
Danıştay 4. Daire 2021/8795 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/8795 E. , 2022/2397 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/8795
Karar No : 2022/2397
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektromekanik Müşavirlik Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:..sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketten, 2017 yılı hesaplarının incelenmesi sonucunda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 9. ve 10. maddesi kapsamında teminat istenmesine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:... sayılı kararda; Mahkemelerince verilen ara kararıyla, davalıdan; davacı hakkında … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ile aynı tarihli ve … sayılı sayılı Vergi İnceleme Raporu'nun düzenlendiği görüldüğünden, anılan vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı adına tarhiyat yapılıp yapılmadığı, ihbarname düzenlenmişse ihbarnamelere karşı dava açılıp açılmadığının sorulması üzerine, gönderilen 13/01/2021 tarihli cevabi yazı ve eklerinden; mükellefin sahte belgeleri indirim hesabından çıkarması nedeniyle katma değer vergisi iadesi yapılmadığından, inceleme raporun ile mükellef hakkında herhangi bir tarhiyat ve ceza önerilmediği için vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenmediği, inceleme raporunda; 2017/3,4,5 dönemleri için iade edilebilir katma değer vergisi tutarlarının 0,00 TL olarak kabul edildiği, 2017/12. dönemden sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının 4.888.466,50 TL olarak belirlendiği ve bu hususun yazı ile 19/02/2020 tarihinde tebliğ edilmesine karşın mükellefçe dava konusu yapılmadığının belirtildiği, 6183 sayılı Kanun'un 9. maddesi uyarınca teminat istenilmesi, devam eden vergi incelemesi kapsamında yapılan ilk hesaplamalara göre bulunan miktarlar üzerinden henüz kamu alacağı olma niteliği kazanmamış vergi ve cezaların, tahakkuk ettikleri tarihte karşılaşılabilecek tahsil imkansızlığına bir önlem olarak öngörüldüğü ancak davacı şirket hakkında tamamlanan vergi incelemesi sonucunda tarhiyat önerilmemesi ve davacı tarafından da düzeltme beyannamesi verilerek sahte belgelerin indirim hesabından çıkarılması karşısında vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir durumun kalmadığı, dolayısıyla teminat istenilmesine esas alınan durumun ortadan kalkması nedeniyle hukuksal sonuç doğurmayan, kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde bulunmayan teminat istenilmesine ilişkin işlemin incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; 2017 yılı işlemleri ''sahte belge kullanma ve düzenleme'' yönünden incelemeye alınan davacı şirketten, vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplara göre belirlenen miktar üzerinden teminat istenildiği ancak, davacı şirket hakkındaki vergi incelemesinin tamamlandığı, tarhiyat önerilmediği, davacı tarafından da düzeltme beyannamesi verilerek sahte belgelerin indirim hesabından çıkarıldığı ve vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren bir durumun kalmadığı dikkate alındığında, teminat isteme işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı ve bu işlem dayanak alınarak davacı şirket hakkında 6183 sayılı Kanun'un 13 ve 17. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk kararları alınması karşısında dava konusu işlemin; davacı şirket açısından hukuksal sonuç doğuran, kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte bir işlem olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/4. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdarece, olayın, işlemin yapıldığı tarihe göre değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği, dava konusu işlemin yapıldığı tarihte teminat istenilmesi koşullarının oluştuğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği ve bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği, 5. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği ve bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 45. maddesini değiştiren 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 19. maddesinin gerekçesinde, "...Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yapacak ve yine istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verecektir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esasına girecek ve esas hakkında yeniden bir karar verecektir. İşin esasına girilerek yapılacak inceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilecektir. Bu durumda, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir. Yukarıda belirtildiği gibi istinaf incelemesinde kural, ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesidir. Ancak bu kuralın bir istisnası söz konusudur. Şayet ilk derece mahkemesinin 2577 sayılı Kanun'un 14. ve 15. maddeleri uyarınca ilk inceleme üzerine vermiş olduğu bir karara karşı istinaf başvurusu yapılmış ve istinaf mercii bu başvuruyu haklı görmüş ise, istinaf mercii bu kararı bozacak ve dosyayı kararı veren mahkemeye geri gönderecektir. Bunun gibi, ilk derece mahkemesindeki davaya görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hâlinde de, istinaf mercii kararı bozmak suretiyle dosyayı geri gönderecektir. Bölge idare mahkemesinin bu kararları kesindir..." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Söz konusu hükümler dikkate alındığında istinaf merciinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine, aksi hâlde ise kararın kaldırılmasına karar vermesi, istinaf mercii tarafından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği durumlarda ise kural olarak, mahkeme kararında tespit edilen maddî veya hukukî eksiklikler tamamlanarak nihaî karar verilmesi gerekmektedir. İstisnaî olarak da, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakıldığı hallerde ise dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idarece davacının 2017 yılı hesaplarının incelenmesi üzerine 2017/3,4,5 dönemleri için davacıdan katma değer vergisi iadesi istemine ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun'un 9. ve 10. maddesi uyarınca teminat istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin tebliği üzerine anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, Vergi Mahkemesi ara kararı ile getirtilen bilgi ve belgeler incelenmiş, buna göre; dava konusu işlem tarihi olan 19/12/2019 tarihinden sonra 15/01/2020 tarihinde düzenlenen söz konusu raporlarla dava konusu teminat istenilmesi işleminin sebep unsunu teşkil eden 2017/3,4,5 dönemleri katma değer vergisi iadesine ilişkin olarak, mükellefin sahte belgeleri indirim hesabından çıkarması nedeniyle katma değer vergisi iadesi yapılmadığı, inceleme raporunun sonuç kısmında mükellefe herhangi bir tarhiyat ve ceza önerilmediği için vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenmediği, anılan dönemleri için iade edilebilir katma değer vergisi tutarlarının 0,00 TL olarak kabul edildiği görülmektedir. Vergi Mahkemesi tarafından teminat istenilmesine esas alınan durumun ortadan kalkması nedeniyle hukuksal sonuç doğurmayan, "kesin ve yürütülmesi gerekli işlem" niteliğinde bulunmayan teminat istenilmesine ilişkin işlemin incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine kararı verilmesi üzerine davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf istemini inceleyen Vergi Dava Dairesi kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, bölge idare mahkemelerinin, ilk derece mahkemelerinin ilk inceleme üzerine verdikleri kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulması veya davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndermesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda Vergi Mahkemesi tarafından ara kararla istenilen bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden 2577 sayılı Kanun'un 15/1-b maddesi gereğince incelenmeksizin ret kararı verilmesi nedeniyle anılan Mahkemece, dosyanın esası yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, istinaf isteminin kabulüne, istinafa konu kararın kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.