Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, şirket karar defteri nazarında, davacının ilgili dönemlerde temsil ve ilzam yetkisinin bulunmaması ile yönetim kurulu üyesi olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Öncelikle, dosya kapsamında bulunan ve davacı adına düzenlenen 2012/17701, 17702 nolu ödeme emirlerinin 15.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ile işbu davanın 23.01.2015 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, bu ödeme emirleri yönünden 6183 sayılı Kanun"un 58. maddesinde gösterilen yedi (7) günlük hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
Diğer ödeme emirleri yönünden incelemeye gelince, mahkemece şirket karar defterine dayanılarak, davacının 04.06.2010 tarihinde hisselerini... adlı kişiye devrettiği ve şirkette hissesi ve alakasının kalmadığına ilişkin şirket yönetim kurulunca karar verildiğinden bahisle karar verilmiş ise de, söz konusu karar defterinin incelenmesinde, 04.06.2010 tarihli hisse devri içerikli davacının şirkette hissesi ve alakasının kalmadığına dair alınan kararın noter onayına sunulmadığı, yine davacının hisselerini sattığı... adlı kişinin 04.06.2010 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine girdiğine dair kararın 10.06.2014 tarihinde noter tarafından onaylandığı, ticaret sicil kayıtlarına göre de, davacının ilgili dönemlerde yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketten ayrıldığına dair herhangi bir bilginin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 64. maddesi (mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanun"u 66. maddesi) ile yönetim kurulu karar defterlerinin onay hususları düzenlenmiş olup, bu hususta araştırma yapılmadığı belirgin olduğundan, mahkemece, söz konusu 04.06.2010 tarihli kararın geçerliliği (her zaman düzenlenebileceği) araştırılıp sonucuna göre gerektiğinde 5510 sayılı Yasa’nı 88. Maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.