12. Hukuk Dairesi 2017/349 E. , 2018/4812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak sair şikayetleri ile birlikte icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir."
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Söz konusu düzenleme ile yetki sözleşmesi yapılmasında, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması aranmıştır. Diğer bir anlatımla, maddedeki tacirden anlaşılması gereken, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.
Somut olayda; ... A.Ş. lehine ... Kalıp- ... tarafından düzenlenmiş takip dayanağı bonoda, ... Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, alacaklı tarafından yetki sözleşmesine istinaden icra takibine ... İcra Dairesinde başlandığı, alacaklının temyiz dilekçesinde borçlu tarafın tacir olduğunu,bonoda borçlunun ticaret sicil numarası 859655 yazılı olduğunu,yetki anlaşmasının geçerli olduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece;duruşma açılarak, tarafların iddia ve savunmaları alınarak ,varsa gösterecekleri deliller toplanmak suretiyle,borçlunun, bonoda yazılı ticaret sicil numarasına karşı alınacak beyanına göre, 6102 sayılı TTK’nun 12. maddesi anlamında tacir olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak ve gerektiğinde ilgili merciden sorularak, oluşacak sonuca göre yetki sözleşmesinin geçerli olup olmadığının tespiti ve buna göre yetki itirazının karara bağlanması gerekirken, evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.