Esas No: 2019/2149
Karar No: 2022/1335
Karar Tarihi: 11.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2149 Esas 2022/1335 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2149 E. , 2022/1335 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2149
Karar No : 2022/1335
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı - ...
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan yükseköğretim kurumu olan Şifa Üniversitesi'nin vergi borçları nedeniyle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işlemine dayalı banka hesaplarına uygulanan e-haciz işlemi ile aracı üzerine konulan ihtiyati haciz şerhinin iptali ile e-haciz yoluyla tahsil edilen 3.862,53-TL'nin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; olayda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesindeki şartların varlığı oluştuğundan davacı adına tesis edilen ihtiyati haciz kararında hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, davacının hesabına e-haciz konularak tahsil edilen 3.862,53-TL mevduatın tahsilatı işleminde, tahsilat öncesi davacıya ödeme emri düzenlenmediğinden yasal isabet görülmediği, ihtiyati haciz yasal ve yerinde görüldüğünden davacı tarafından tahsil tarihinden itibaren talep edilen faiz talebinde de yasal isabet görülmediği, davacının aracına konulan ihtiyati haciz yönünden ise olayda ihtiyati haciz nedenleri mevcut olduğundan hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacının banka hesabına uygulanan e-haciz nedeniyle yapılan tahsilat işleminin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi ile hüküm altına alınan ihtiyati haczin, kamu alacağının cebren tahsil ve takip işlemi olmayıp, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu amme alacağının tehlikeye girmemesi için korumaya yönelik tesis edilen bir işlem olduğu, bu işlem korumaya yönelik olduğundan asıl muhatabın amme borçlusu, diğer bir ifadeyle verginin mükellefi veya sorumlusu olduğu, kanuni temsilcilere amme borçlusu sıfatının yüklenebilmesi ise, amme alacağının tahsiline yönelik olarak bu kişiler hakkında cebri takip ve tahsil işlemlerine geçilmesi ile mümkün olacağı, bu durumda, asıl amme borçlusunun kanuni temsilcileri, yönetim, icra kurulu üyeleri ve ortakları hakkında teminat isteme işleminin uygulanması söz konusu olmayacağı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kanuni temsilciler ancak kesinleşen ve şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen alınamamış olan borçlarından dolayı sorumlu tutulabileceklerinden, henüz tahakkuk etmemiş vergi borçlarından bu aşamada sorumlu olmaları düşünülemeyeceği, öte yandan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Ek 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan mütevelli heyetin vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil edeceği, vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanacağı, mütevelli heyetin; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebileceği yolundaki kural da dikkate alındığında, 213 ve 6183 sayılı Kanunlarda düzenlenen tüzel kişiliklerde temsilcilerin sorumluluğunun ikincil sorumluluk olması nedeniyle kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen bir amme alacağının asıl borçudan tahsilinin mümkün olmaması halinde ilgili yasası gereğince kanuni temsilcilerin sorumluluğuna gidilebileceğinin açık olduğu, olayda, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 1. ve 5. fıkralarında, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca ticari faaliyeti ile mükellefiyeti kapatılarak ticaret sicilinden kaydı silinen ve her türlü mal varlığı ile alacak ve hakları, belge ve evrakı Hazineye bedelsiz olarak devredilen tüzel kişilerin vergi borçlarının öncelikli olarak ödenmesinin öngörülmüş olması karşısında amme alacağının öncelikle vakıf yüksek öğretim kurumunun Hazineye devredilen mal varlığından tahsilinin mümkün olmadığı hususu açıkça ortaya konulmadan, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu itibarla; hukuka aykırı olduğu saptanan işleme dayanılarak davacının banka hesabından tahsil edilen 3.862,53-TL'nin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı hakkında tesis edilen ihtiyati haciz işlemi ve bu işleme dayanılarak aracına konulan ihtiyati haciz şerhinin iptaline, banka hesabından tahsil edilen 3.862,53-TL'nin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının ilgili dönem kanuni temsilcisi olduğu Şifa Üniversitesi'nin 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatıldığı, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılan 08/09/2016 tarih ve 2016/3 Seri Nolu Uygulama İç Genelgesinde; Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında terkin tarihinden önceki dönemlere ilişkin yapılacak her türlü vergi tarhiyatının ve kesilecek cezaların ilgili dönem kanuni temsilcileri adına yapılması gerektiği ile (...) bu mükelleflerden aranılan kamu alacakları hakkında 6183 sayılı Kanunun 35. ve mükerrer 35. maddeleri kapsamında takip işlemlerine ivedilikle devam edilmesi gerektiğinin düzenlendiği, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13/1-3. maddesi ve anılan İç Genelge hükümleri uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz kararında yazılı gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan yükseköğretim kurumu olan Şifa Üniversitesi'nin vergi borçları nedeniyle davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz işlemine dayalı banka hesaplarına uygulanan e-haciz işlemi ile aracı üzerine konulan ihtiyati haciz şerhinin iptali ile e-haciz yoluyla tahsil edilen 3.862,53-TL'nin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "teminat isteme" başlıklı 9. maddesinde; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca kaçakçılık cezası kesilmesini gerektiren haller ile 347. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat isteneceği, aynı Kanun'un 13. maddesinde, ihtiyati haciz sebeplerinin yedi bent halinde sayıldığı, bu hallerden herhangi birisinin mevcudiyeti halinde ihtiyati haczin hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre derhal tatbik olunacağı, ihtiyati tahakkuk başlığını taşıyan 17. maddesinde de, ihtiyati tahakkuk sebeplerinin üç bent halinde sayıldığı, bu hallerden birinin bulunması durumunda vergi dairesi müdürünün yazılı isteği üzerine defterdarın, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla, bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir vereceği, vergi dairesi müdürünün de bu emri derhal tatbik edeceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda bahsedilen hükümlerde sözü edilen teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk, kamu alacağının cebren tahsil ve takip işlemleri olmayıp, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu amme alacağının tehlikeye girmemesi için korumaya yönelik işlemlerdir. Bu işlemler korumaya yönelik olduğundan, bunların asıl muhatabı amme borçlusu, diğer bir değişle verginin mükellefi veya sorumlusudur.
İlgili düzenlemelerde, esas amme borçlusu olmayan ortaklar, yönetim kurulu üyeleri, icra komitesi üyeleri, kanuni temsilciler adına teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanabileceğine dair bir açıklık bulunmamaktadır. 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca kanuni temsilciler ancak kesinleşen ve şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen alınamamış olan borçlarından dolayı sorumlu tutulabileceklerinden, henüz tahakkuk etmemiş vergi borçlarından bu aşamada sorumlu olmaları düşünülemez.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan yükseköğretim kurumu olan Şifa Üniversitesi'nin vergi borçları nedeniyle 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13. maddesi uyarınca 27/07/2016 tarihli olur ile davacı hakkında -6183 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca- ihtiyati haciz uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu olmayan kanuni temsilci adına doğrudan teminat, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk gibi amme alacağının korunmasına ilişkin işlemlerin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, "amme alacağının öncelikle vakıf yüksek öğretim kurumunun Hazineye devredilen mal varlığından tahsilinin mümkün olmadığı hususu açıkça ortaya konulmadan, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla tesis edilen ihtiyati haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı" gerekçesiyle davayı kabul edip, dava konusu işlemlerin iptaline, bu suretle tahsil edilen tutarın tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ile ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13.maddesinde, ihtiyati haczin yasada belirtilen hallerden herhangi birinin mevcudiyeti takdirinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre derhal tatbik olunacağı, aynı maddenin 3 numaralı bendinde, borçlunun kaçmış olması, kaçma ihtimali veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma ihtimali varsa ihtiyati haciz uygulanacağı belirtilmektedir.
Teminat istenmesi, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemleri; 6183 sayılı Yasa'nın, Birinci Kısmında ve Amme Alacaklarının Korunması başlığını taşıyan Birinci Bölümünde yer alan, henüz tahakkuk etmemiş, dolayısıyla kamu alacağı niteliğini kazanmamış vergi ve cezalar yönünden uygulanabilmektedir. Dolayısıyla ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı, henüz tahakkuk etmediği için ödenmesi gereken safhaya gelmemiş vergi ve cezaları için alınabilen, nedeni yeterli teminat gösterilmemesi olduğu takdirde, yeterli teminat gösterilmesi halinde, 6183 sayılı Yasa'nın 16. maddesi uyarınca kaldırılması gereken geçici önlemlerdendir.
Kesin haciz uygulanabilmesi için kamu alacağının tahakkuk etmiş ve ödeme emri ile istenilmiş olması gerekmesine karşın, ihtiyati haciz henüz tahakkuk etmemiş veya tahakkuk ettiği halde ödeme vadesi gelmemiş veya vadesi geldiği halde henüz cebren tahsil ve takibata başlanmamış, ödeme emri düzenlenmemiş kamu alacakları için öngörülen, geçici nitelikte bir koruma önlemidir.
Öte yandan, ihtiyati haczin uygulanabilmesi için kural olarak kamu alacağının henüz taakkuk etmemiş olması aranmakla birlikte, ihtiyati haczi düzenleyen yukarıda değinilen 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesinde yer verilen kimi bentlerinde ise niteliği gereği bu kapsamda olmamakla birlikte kamu alacağını güvence altına almak amacıyla bu koruma tedbirine başvurulabileceği de öngörülmüştür. Bunlardan bir tanesi de birinci fıkranın (3) numaralı bendinde düzenlenen; borçlunun kaçmış olması, kaçma ihtimali veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma ihtimalinin bulunması durumlarıdır. Bu durumların mevcudiyeti halinde ve bu hususun da somut olarak saptanmış olması durumunda sözü edilen bent kapsamında aynı zamanda Kanun'da kamu borçlusu olarak da tanımlanan kanuni temsilci hakkında da koruma tedbiri olarak ihtiyati haczin uygulanmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Bu nedenle bir dönem kanuni temsilcisi olduğu 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince kapatılan vakıf yükseköğretim kurumunun vergi borçları nedeniyle davacı hakkında uygulanan ihtiyati haciz işlemine karşı açılan davada yukarıda değinilen 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi uyarınca bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dava konusu işlemi iptal eden ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyu ile karara karşıyım.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.