Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6960
Karar No: 2010/792
Karar Tarihi: 16.02.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6960 Esas 2010/792 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6960 E.  ,  2010/792 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi



    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 4. Aile Mahkemesinden verilen 08.04.2009 gün ve 1172/476 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili; vekil edeninin katkıları ile evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına kaydedilen 3060 ada 2 ve 3 nolu parseller ile 111 ada 265 parsel 5 nolu bağımsız bölüm nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000.000.000 TL katkı payı alacağı ile tarafların çalışmaları sonucunda Merkez Bankasının yurt dışında çalışan isçiler için açtığı hesapta davalı adına biriken tasarruf nedeniyle 1.500.000.000 TL"nin davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, daha sonra ıslahla dava konusu taşınmazlara ilişkin bulunan isteğe konu alacak miktarını 45.230,23 TL’ye çıkarmıştır.
    Davalı ... vekili ise, dava konusu taşınmazların edinilmesinde ve bankadaki tasarrufta davacının hiç bir katkısının bulunmadığını, zira tarafların 1989 yılından beri fiilen ayrı yaşadıklarını ve ayrı tasarrufta bulunduklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece 45.230,23 TL’nin katkı payı alacağı olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; bankadaki hesaplara ilişkin katkı payı alacağı isteminin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre; taraflar 1972 yılında evlenmişler, 5.5.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.7.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar

    arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açılma tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu 3060 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar 29.8.1977 tarihinde, 111 ada 265 parselde bulunan 5 nolu daire ise 18.4.1990 tarihinde edinilerek davalı adına kaydedildiğine ve bu tarihler 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki taşınmazlara ilişkin uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Buna karşılık T.C. Merkez Bankasında davalı adına olan hesapta bulunan paraya ilişkin uyuşmazlığın 1.1.2002"den önceki tasarruflar bakımından katkı payı alacağı isteğine ilişkin,1.1.2002 tarihinden sonraki tasarruflar bakımından da katılma payı alacağına ilişkin bulunduğu hususunda duraksamamak gerekir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, T.C. Merkez Bankasında tarafların evlendiği 1972 yılından 01.01.2002 tarihine kadar olan dönemde davalı adına açılan hesaplarda bulunan tasarrufa davacının somut olarak ne şekilde katkıda bulunduğu belirlenip ispatlanamadığına göre; taraf vekillerinin aşağıda belirtilen hususlar dışında diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamakta ise de; dava konusu taşınmazların edinilmesindeki katkı miktarları ve oranları belirlenirken taşınmazların edinildikleri tarihteki değerleri itibariyle katkı oranının ne olduğu üzerinde durulmamış ve bu belirleme olmadan yapılan bilirkişi hesaplaması dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazların edinildikleri tarihteki değerlerini yerinde ve usulüne uygun şekilde belirlemek, evlendikleri günden beri Almanya’da işçi olarak çalıştıkları anlaşılan tarafların 1972 yılı olan evlenme tarihinden 3060 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların edinildiği 29.8.1977 tarihine kadar, 111 ada 265 parsel 5 nolu daire bakımından da bu dairenin edinildiği 18.4.1990 tarihine kadar geçen dönemde çalışmaları karşılığında elde ettikleri belirlenen gelirler ile davalı kocanın TKM’nin 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü de gözetilerek davacı kadının tasarruf edebileceği miktarı belirlemek, belirlenen bu miktar ile taşınmazların edinildiği tarihteki değerini oranlamak ve bu şekilde bulunan katkı oranını esas alarak bu oranın taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpımı sonucu da davacının katkısının ne olduğunu belirlemek olmalıdır.Tüm bunlar yapılmadan sadece tarafların tasarruf miktarlarının, toplam tasarruf miktarına oranlanmasıyla elde edilen sonucun katkı oranı olarak kabul edilmesi doğru değildir.
    Dosya arasındaki bilgi ve belgelere göre, T.C.Merkez Bankasında bulunan ve davalı adına olan hesaplarda; taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin başladığı 1.1.2002"den mal rejiminin sona erdiği 5.5.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak hesap hareketleri olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece bankadaki tasarruf bakımından 1.1.2002 tarihinden önceki dönem ile 1.1.2002 tarihinden sonraki dönemin farklı değerlendirilmesi gerektiği hususunun gözardı edilmesiyle yazılı şekilde 1.1.2002 den önceki döneme ilişkin olarak geçerli red gerekçesiyle bankadaki tasarrufa yönelik tüm davanın reddine karar verilmesi de isabetsizdir.Mahkemece 1.1.2002 tarihi ile 5.5.2004 tarihi arasında yatırılan para ile 1.1.2002 tarihinden önce yatırılmış paraların 1.1.2002 tarihinden sonra getirisinin olup olmadığının belirlenmesi, varsa açıklanan bu döneme ve paralara ait isteğin katılma payı alacağına ilişkin olduğunun düşünülmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı; davacı vekilinin 3.3.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle faiz isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Islahla yapılan ve faize ilişkin bulunan talep üzerinde durulmamış olması, bu konuda olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olmasıda doğru değildir.
    Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle yetersiz incelemeye dayalı usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ve davacıya ayrı ayrı iadesine 16.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi