Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/189
Karar No: 2019/1163
Karar Tarihi: 01.10.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/189 Esas 2019/1163 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/189
KARAR NO : 2019/1163
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2016/34 Esas, 2017/565 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, doğalgaz hattı döşeme işini konu alan yazılı taşeron sözleşmesine dayalı eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bakiye hakediş bedelinin tahsili amacıyla faturaya dayalı başlatılmış genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin; mahkemece, davanın ve koşulları bulunmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davacı şirket vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf edilmiştir. Davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı taşeron şirket; davalı şirket ile imzalanan 23.03.2013 tarihli doğalgaz tesisatı işini konu alan sözleşme uyarınca üstlendiği yükümlülükleri usulünce yerine getirdiği halde davalı tarafından faturaya bağlanmış bakiye hakediş bedelinin ödenmediğini ileri sürerek tahsili için giriştikleri takibe, davalı/borçlu şirket tarafından haksız olarak itiraz edildiğini; davalı yüklenici (iş sahibi) şirket ise sözleşme uyarınca yapılan işler karşılığı düzenlenen hakediş bedellerinin tamamının ödendiğini, bunun için taraflarca 31.03.2014 tarihinde kesin hakediş raporunun düzenlenerek imzalandığını, belirtilen hakedişte 114.214,30 TL kesinti bedelince mahsup işlemi yapıldıktan sonra kalan 182.959,70 TL için 29.04.2014 tarih ve 21134 nolu fatura düzenlenerek bedelinin de ödendiğini, takip dayanağı faturaya dair taraflarca düzenlenmiş ayrıca bir hakediş raporunun bulunmadığını, söz konusu faturanın aynı döneme ilişkin mükerrer olarak tanzim edildiğini, davacının bahsi geçen ve taraflarca imzalanan rapordaki kesinti bedelini istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davacı şirket kesinti bedelini de gösteren ve taraflarca imzalanan 31.03.2014 tarihli kesin hakediş raporunun müzayaka halinde imzalandığını savunmuştur. Mahkemece, yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı faturanın davalı defterlerine kaydedilmeden davacıya iade edildiğini, iş bu faturanın, taraflarca imzalanan 31.03.2014 tarihli kesin hakediş raporu uyarınca düzenlenen 29.04.2014/20134 sayılı ve 182.959,76 TL tutarlı fatura ile aynı döneme ait olup mükerrer olarak tanzim edildiğini, davacının bahsi geçen kesin hakediş raporunun müzayaka (zor durumda kalma hali) durumunda düzenlendiği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı belirterek davanın ve koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Taraflar arasında doğalgaz hattı döşeme işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Sözleşme konusu iş nedeniyle sözleşmenin tasfiyesine yönelik düzenlenip imzası ve içeriği inkar edilmeyen 31.03.2014 tarihli kesin hakediş raporuna göre kesilen 182.959,76 TL tutarlı ve tarafların defterlerinde kayıtlı faturanın da ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından, bahsi geçen kesin hakediş raporunun müzayaka halinde imzalandığı iddia edilmiştir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık iş bu 31.03.2014 tarihli kesin hakedişin müzayaka halinde imzalanıp imzalanmadığı noktasındadır. Esasen müzayaka (gabin) müessesesi sözleşmenin kurulma aşamasıyla ilgili olarak, sözleşmede kararlaştırılan edimler arasında açık bir oransızlık durumunda, bunun zarar görenin zor durumda kalmasından yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin ileri sürülmesiyle ilgilidir. Kesin hakediş belgesi sözleşme olmayıp sözleşmenin ifası aşamasıyla ilgili bulunduğundan tek başına müzayaka iddiasına konu olamaz. Bazı nedenlerle imzalanmak durumunda kalındığının ileri sürülmüş olması iddiası diğer şartlarının bulunması halinde yine sözleşme kapsamında sözleşme hükümlerine ve bunla ilgili yasal düzenlemelere göre incelenip değerlendirilecek hususlardandır. İmzanın, iradeyi sakatlayan sebepler ileri sürülerek geçersiz olduğunun iddia edilmiş olması durumu inceleme konusu yapılabilirse de bunun için ileri sürülen itiraz sebepleri ve belirtilen vakıalarla ilgili olarak gösterilen delillerin isbata yeterli olması gerekir. Yapılan açıklamalara göre, yapılan iş ile ilgili kesin hakedişin düzenlenip faturalandırıldıktan sonra bedelinin de ödenmiş olması, dava ve talep konusu fatura dayanağı bir hakedişi de bulunmaması ve mahkeme gerekçesi birlikde değerlendirildiğinde mahkemece verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/06/2017 tarih ve 2016/34 Esas, 2017/565 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 62,80-TL'nin mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 18,40-TL istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere 01/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi