2. Ceza Dairesi 2019/10690 E. , 2019/11839 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-d, 143, 116/1 ve 116/4. maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay hapis ve 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair GEBZE 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/03/2015 tarihli ve 2013/357 esas, 2015/326 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08/05/2019 gün ve 94660652-105-34-15975-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/05/2019 gün ve 2019/50588 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
1-Nitelikli hırsızlık suçuna yönelik yapılan incelemede, somut olayda müştekinin olay günü evine girilerek ehliyet, kredi kartı, saat, bilezik, tek taş yüzük, çanta, nakit para ile Samsung M3200 marka cep telefonu ve Nokia 6021 marka cihaz ile ... plakalı aracın kontak anahtarının çalındığı, çalınan kontak anahtar ile dışarıda bulunan aracının açılması suretiyle çalınması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında eylemi gerçekleştiren sanıkların tespit edilemediği, suça konu Nokia 6021 marka cihazın ... adına kayıtlı hat tarafından kullanıldığının tespit edildiği, ..."nın anılan hattı ... tarafından kullanıldığını bildirmesi üzerine ..."in bu hususu doğruladığı, ..."e bu cihazı satan ..."ın da cihazı ..."e kendisinin sattığını, ancak telefonu sanık ..."dan aldığını beyan etmesini müteakip, ..."ın alınan ifadesinde cihazı kendisinin sattığını ancak bu cihazı para istemesi sonrasında ..."nin anılan telefonu satıp parasını almak üzere verdiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık ..."ın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 165. maddesinde yer alan suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Konut dokunulmazlığını ihlal suçuna yönelik yapılan incelemede, somut olayda yukarıda anlatıldığı üzere sanık ..."ın üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediğine yönelik yapılan soruşturma ve kovuşturma kapsamında tanık beyanı ile anılan hususu doğrular şekilde diğer şüphelilerinin de beyanının bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin inandırıcı nitelikte delil elde edilemediği,cihtele, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Anayasa"nın 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarında başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerektiği halde, sanık ...’ın yokluğunda verilen ve temyiz yasa yoluna tabi olan 10.03.2015 tarihli ve 2013/357 E., 2015/326 K. sayılı mahkûmiyet kararında, yasa yolunun itiraz olarak ve yasa yoluna başvurulacak merciin de Gebze Ağır Ceza Mahkemesi olarak gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı, dolayısıyla bu kararın usulüne uygun kesinleşmediği ve sonraki tüm işlemlerin hukuken geçersiz olduğu, sanığın 16.04.2018 tarihli dilekçesinin, mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz dilekçesi olarak kabulü gerektiğinden, dosya temyiz aşamasında olup kararın henüz kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, 10.03.2015 tarihli karar usulüne uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (GEBZE) 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 10.03.2015 tarihli ve 2013/357 E., 2015/326 K. sayılı karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 01/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.