7. Hukuk Dairesi 2014/17418 E. , 2015/10827 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili müvekkilinin alacağının tahsili için ..İcra Müdürlüğünün 2013/4775 sayılı takip dosyası ile açtıkları takibe davalı borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ise açılan davayı kabul etmediklerini, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile hükmedilen asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür.
Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir.
İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; davacı ..İş Mahkemesinin 2012/234 Esas sayılı dosyasında davalılar Toros Elektrik Dağıtım A.Ş. ,Tedaş,.., .. aleyhine işe iade davası açmış, yapılan yargılama sonrasında davalı Tedaş açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ve diğer davalıların tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu karara dayalı olarak davacının ..İcra Müdürlüğünün 2012/234 sayılı takip dosyasına davalı Tedaş" ın borca ve faize itiraz etmesi üzerine davacı tarafça itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli bu dava açılmıştır. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekmektedir. Davacının alacak miktarının ve ücretinin belirlenebilmesi bakımından yargılama yapılması gerekli olduğundan davacının icra inkâr tazminatına ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru olmamış ise de, yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin tümden çıkartılmasına, kararın düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 02/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.