7. Ceza Dairesi 2019/4987 E. , 2021/16036 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın aşamalarda değişmeyen şekilde, kendisine ait şirkette şoför olarak çalışan diğer sanığın, kendi bilgisi dışında sigaraları araca yüklemiş olduğunu, sevk irsaliyesini yükün içine kaçak eşya konulacağından habersiz olarak ticari teamüller gereği şoförün yüke ilişkin verdiği bilgiye itimat ederek düzenleyip verdiğini, çok sayıda araca sahip olduklarını ve araca ait yükün tek tek denetlenmesinin mümkün olmadığını belirtmesi, yine diğer sanık ..."in çelişkili beyanları ve 11/06/2015 tarihli son savunmasında da sanık ..."ye ait firmada şoför olarak çalıştığını, sigaraları temin edip araca yükleyenin kendisi olduğunu, firma sahibi olan diğer sanığın olaydan haberinin olmadığını, ona Mersin"e götürmek üzere aldığı yükün karton olduğunu söylediğini, bunun üzerine kendisine irsaliye düzenleyip verdiğini belirtmesi karşısında, hakkında mahkumiyete yeterli delil bulunmayan sanığın beraatine ve suçun işlenmesinde kullanılan ve sanık ..."ın yetkilisi olduğu şirkete ait nakil aracının da sahibine iadesine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine ve nakil aracının müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz incelenmesinden ise;
1-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Sanıklar hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılmaları istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollaması ile aynı Yasanın 3/5 ve 3/10 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı göz önünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerekmesi,
4-Ele geçen kaçak eşyanın, 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK"nun 54/4. maddesi gereğince, müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.