Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14325 Esas 2017/4039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14325
Karar No: 2017/4039
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14325 Esas 2017/4039 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/14325 E.  ,  2017/4039 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı şirketten 7 nolu parselde inşaa edeceği 5 nolu daireyi satın aldığını, satış bedeline karşılık senetler verdiğini, dairenin teslim edilmeyeceğinin anlaşılması üzerine verdiği senetler yönünden menfi tesbit davası açtığını, sulh ve ibra sözleşmesi ile uyuşmazlığın sona ermesine rağmen verdiği senetlerin diğer davalı ..."a ciro edilerek aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı ile davalı müteahhit şirket arasında daire satışına ilişkin sözleşme düzenlendiği ihtilafsız olup davacı, dairenin satış bedeline karşılık olarak verdiği senetlerden dolayı borçlu olmadığının tesbiti istemi ile eldeki eldeki davayı açmıştır.
    6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişkide davalı şirketin yukarıda açıklanan şekilde, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında davacı tüketiciye daire sattığı bu hali ile taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlık bonodan değil tüketici yasası kapsamındaki satış sözleşmesinden kaynaklandığından davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yanlış değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. Bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2. Bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/3 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.