7. Hukuk Dairesi 2014/19619 E. , 2015/10765 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi
Tarihi : 17/07/2014
Numarası : 2013/683-2014/782
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işveren vekili, 26.07.2013 tarihinde .. AŞ için üretilen .. marka şekerli fındık ezmesi ürününün üretimi devam etmekte iken 5 çuval ( 300 kg) fındık hammaddesinin üretim için uygunsuzluğu tespit edildiği, bu durumun üretim sorumlu Müdürü olan davacı tarafından laboratuvar sorumlusu Ö.. D.. ile Kalitede Sorumlu N.. A.."a bildirildiğini, şirketteki yönetsel işler dolayısıyla o tarihde firmada geçici görevlendirmeyle bulunan gıda mühendisi A.. E.."e de durumun bildirildiğini, A.. H.."ın derhal hammaddenin seçme hattından toplanması gerektiğini Üretim Sorumulu Müdürü davacıya ve laboratuvar sorumlusu Ö.. D.."e söylediğini, üretime uygun olmayan problemli -güveli ve bozuk taneli-ürünler toplatıldığı ve ayrıldığını, ancak bu aşamada üretim sorumlu müdürü davacının üretim için uygun olmayan ve içerisinde güveli ve bozuk taneler ihtiva eden fındık hammaddesinin, üretime alınmaması için gerekli koruma tedbirlerini almadığı gibi bu hatalı ürünün bilgisini bir sonraki vardiyaya bildirmediğinden ( ürünü karantinaya aldırmadığından) problemli ürünün 2.kez seçme işlemine tabi tutularak üretimde kullanılmış ve hatalı üründen imal edilen 80 koli ( yaklaşık 720 adet .. Fındık Ezmesi) ürün tüketiciye sunulmak üzere .. AŞ"nin Türkiye genelinde bulunan 3936 mağazasından talep olanlarına dağıtılmak üzere ..
AŞ depolarına sevk edildiğini, hatalı üretilen fındık ezmelerinden birkaçı tesadüfen firmanın İstanbul ofisine bayram sonrası müşterilere sunulmak amacıyla numune olarak gönderilmiş ve İstanbul Ofiste ürünün firma ortaklarından ve aynı zamanda gıda mühendisi olan A.. E.. tarafından tadımı aşamasında tadındaki bozukluk dolayısıyla derhal gerekli araştırmalar yapılmış ve sonuçta hatalı olduğu için ( güveli ve bozuk taneler içeren) üretime alınmaması gereken ürünlerin üretim sorumlu müdürü gıda mühendisi davacının hatası ve savsaklaması dolayısıyla üretime alındığı tespit edilerek derhal ürünün tüm Türkiye"den toplatılması için marka sahibi .. AŞ ile irtibata geçildiğini, ürünün sevk edildiği mağazalar tespit edilerek raflardan ürünün derhal indirildiğini, ancak mağaza ve sevki yapılan diğer ürünlerin binlerce olması dolayısıyla ürünün geri çekilmesi işleminin hala devam ettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı işçi ise kusuru olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı şirkette gıda mühendisi vasfı ile üretim müdürü olarak çalışan davalının iş akdinin 14/08/2013 tarihli fesih bildirimi ile 07/08/2013 tarihinde 26/07/2013-2 parti
numaralı .. Ürününün tadımı sonucunda üründe ağır bir koku ve tadında acılık hissedildiği; olay vuku bulduktan sonraki ilk iş gününde de yapılan incelemeler sonucunda 25/07/2013-3, 26/07/2013-1, 26/07/2013-2 parti numarası ile Sayley markalı fındık ezmesi ürünlerinde de aynı sorunlar ile karşılaşılması; davalının iş sözleşmesine ve 5996 sayılı Yasanın ilgili maddeleri gereğince sorumluluklarını yerine getirmediği, 14/08/2013 tarihinde alınan savunmasında ise sorumluluğunda olan suçu kabullenmek yerine çalışma arkadaşlarının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu; firmanın insan sağlığına aykırı üretim yapmasına sebebiyet verdiğinden dolayı 80 kolilik .. Fındık Ezmesinin ürün mal bedeli ve navlun bedeli hesaplamaları adı altında oluştuğu iddia olunan 3.642 TL+ KDV"den oluşan şirket zararına sebep olduğundan bahisle iş akdine son verildiği; davacının iddia olunan maddi ve manevi zararın tahsili talebi ile bu davayı ikame ettiği; aldırılan 16/05/214 havale tarihli bilirkişi raporunun bilirkişi raporundaki tespitler ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; keşif esnasında bilirkişi heyetinin talebi ile alınan "Uygun Olmayan Ürünlerin Kontrolü Prosedürü" nün "2. Kapsam" başlıklı maddesinde "Uygun olmayan malzeme/ürünü kapsar. Bu prosedürün uygulanmasından Yönetim Temsilcisi/ Gıda Güvenliği Ekip Lideri sorumludur." ibaresinin bulunduğu; tanık beyanlarına ve dosyadaki bilgilere göre Gıda Güvenliği Ekip Lideri olan dava dışı N.. A.."ın olayın olduğu tarihte işletmede bulunmadığı; yerine dava dışı M.. D.."un vekalet ettiği; ancak M.. D.."un vekaletine dair bir belge bulunmadığı; davalı vekilince M.. D.."un gıda güvenliği ekip lideri değil stajyer olduğu; staj belgesinin dava dosyasında bulunduğu söylenmesine rağmen buna dair bir belgenin de bulunmadığı; davaya konu olaydaki sorumluluğun keşif esnasında elde edilen GT 27 numaralı dökümana göre gıda güvenliği ekip liderine ait olduğu; olay günü anılan görevi yapacak personelin bulunmamasından kaynaklanan zaafiyetin davalı şirket yönetiminin sorumluluğunda olduğu; gene duruşma ve keşif esnasında dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından şirket yetkilisi olan A.. E.."in de olaya konu bozuk ürünlerin üretime katıldığından 1 ya da 2 gün sonra haberdar olmasına rağmen her hangi bir girişimde bulunmayarak bozuk ürünlerin piyasaya dağıtılmasına göz yumduğu; bu halde davacının davalı şirketin zarara uğratılması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı gibi bozuk ürünlerin üretime sokulup sokulmaması noktasında nihai kararı verecek kişi ve birimleri sistematik bir şekilde bulundurmayan, görev tanımlarını açık, net ve kuşkuya yer verilmeyecek şekilde belirlemeyen ve üretime sokulmasının sakıncalı olacağına dair şüphe oluşan ürünlerin üretim alanından uzaklaştırılması ve karantina altına alınması için gerekli sistemi kurarark ciddiyetli bir şekilde işletmeyen işverenliğin olayda kusurlu bulunduğu ve kusuru bulunmadığı kanaatine varılan davacının tazmin yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının kusurunun %20 oranını aşmayacağı tespit edilmesine rağmen davacının kusurunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, yapılması gereken, davalı işçinin neden olduğu maddi zararın, tespit edilen kusur oranında hüküm altına almaktır.
O halde davacı işverenin, bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.