7. Hukuk Dairesi 2014/18899 E. , 2015/10764 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi
Tarihi : 17/07/2014
Numarası : 2013/489-2014/780
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli ve haklı neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 26.07.2013 tarihinde .. A.Ş. için üretilen .. marka şekerli fındık ezmesi ürününün üretimi devam etmekte iken 5 çuval (300 kg) fındık hammaddesinin üretim için uygunsuzluğu tespit edildiği, bu durumun Üretim Sorumlu Müdürü olan davacı tarafından Laboratuvar Sorumlusu Ö.. D.. ile Kalitede Sorumlu N.. A.."a bildirildiğini, şirketteki yönetsel işler dolayısıyla o tarihde firmada geçici görevlendirmeyle bulunan Gıda Mühendisi A.. E.."e de durumun bildirildiğini, Aylin Hanım"ın derhal hammaddenin seçme hattından toplanması gerektiğini Üretim Sorumlu Müdürü davacıya ve Laboratuvar Sorumlusu Ö.. D.."e söylediğini, üretime uygun olmayan problemli -güveli ve bozuk taneli-ürünler toplatıldığı ve ayrıldığını, ancak bu aşamada üretim sorumlu müdürü davacının üretim için uygun olmayan ve içerisinde güveli ve bozuk taneler ihtiva eden fındık hammaddesinin, üretime alınmaması için gerekli koruma tedbirlerini almadığı gibi iş bu hatalı ürünün bilgisini bir sonraki vardiyaya bildirmediğinden (ürünü karantinaya aldırmadığından) problemli ürünün 2.kez seçme işlemine tabi tutularak üretimde kullanılmış ve hatalı üründen imal edilen 80 koli ( yaklaşık 720 adet .. fındık ezmesi) ürün tüketiciye sunulmak üzere .. A.Ş."nin Türkiye genelinde bulunan 3936 mağazasından talep olanlarına dağıtılmak üzere .. A.Ş. depolarına sevk edildiğini, hatalı üretilen fındık ezmelerinden birkaçı tesadüfen firmanın İstanbul Ofisine bayram sonrası müşterilere sunulmak amacıyla numune olarak gönderilmiş ve İstanbul ofiste ürünün firma ortaklarından ve aynı zamanda gıda mühendisi olan A.. E.. tarafından tadımı aşamasında tadındaki bozukluk dolayısıyla derhal gerekli araştırmalar yapılmış ve sonuçta hatalı olduğu için ( güveli ve bozuk taneler içeren) üretime alınmaması gereken ürünlerin üretim sorumlu müdürü gıda mühendisi davacının hatası ve savsaklaması dolayısıyla üretime alındığı tespit edilerek derhal ürünün tüm Türkiye"den toplatılması için marka sahibi .. AŞ ile irtibata geçildiğini, ürünün sevk edildiği mağazalar tespit edilerek raflardan ürünün derhal indirildiğini, ancak mağaza ve sevki yapılan diğer ürünlerin binlerce olması dolayısıyla ürünün geri çekilmesi işleminin hala devam ettiğini, yapılan fesih işleminin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı şirkette gıda mühendisi vasfı ile üretim müdürü olarak çalışan davacının iş akdinin 14/08/2013 tarihli fesih bildirimi ile 07/08/2013 tarihinde 26/07/2013-2 parti numaralı .. Ürününün tadımı sonucunda üründe ağır bir koku ve tadında acılık hissedildiği; olay vuku bulduktan sonraki ilk iş gününde de yapılan incelemeler sonucunda 25/07/2013-3, 26/07/2013-1, 26/07/2013-2 parti numarası ile .. markalı fındık ezmesi ürünlerinde de aynı sorunlar ile karşılaşılması; davacının iş sözleşmesine ve 5996 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince sorumluluklarını yerine getirmediği, 14/08/2013 tarihinde alınan savunmasında ise sorumluluğunda olan suçu kabullenmek yerine çalışma arkadaşlarının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu; firmanın insan sağlığına aykırı üretim yapmasına sebebiyet verdiğinden dolayı 80 kolilik .. Fındık Ezmesinin ürün mal bedeli ve navlun bedeli hesaplamaları adı altında oluştuğu iddia olunan 3.642 TL+ KDV"den oluşan şirket zararına sebep olduğundan bahisle iş akdine son verildiği; davacının ise feshin geçersiz olduğundan bahisle işbu davayı ikame ettiği; mahkememizin 2013/683 E sayılı dosyasının ise davalı şirketçe işbu dosya davacısına karşı açılan maddi-manevi tazminat talebine ilişkin dosya olduğu; anılan dosyada aldırılan 16/05/214 havale tarihli bilirkişi raporunun işbu dosyanın da esasını etkiler mahiyette olduğu; dinlenen tanık beyanları ile davalı işyerinde yapılan keşif neticesinde alınan 2013/683 E sayılı dosyadaki bilirkişi raporundaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde; keşif esnasında bilirkişi heyetinin talebi ile alınan "Uygun Olmayan Ürünlerin Kontrolü Prosedürü" nün "2. Kapsam" başlıklı maddesinde "Uygun olmayan malzeme/ürünü kapsar. Bu prosedürün uygulanmasından Yönetim Temsilcisi/ Gıda Güvenliği Ekip Lideri sorumludur." ibaresinin bulunduğu; tanık beyanlarına ve dosyadaki bilgilere göre Gıda Güvenliği Ekip Lideri olan dava dışı N.. A.."ın olayın olduğu tarihte işletmede bulunmadığı; yerine dava dışı M.. D.."un vekalet ettiği; ancak M.. D.."un vekaletine dair bir belge bulunmadığı; davalı vekilince M.. D.."un gıda güvenliği ekip lideri değil stajyer olduğu; staj belgesinin dava dosyasında bulunduğu söylenmesine rağmen buna dair bir belgenin de bulunmadığı; davaya konu olaydaki sorumluluğun keşif esnasında elde edilen GT 27 numaralı dökümana göre gıda güvenliği ekip liderine ait olduğu; olay günü anılan görevi yapacak personelin bulunmamasından kaynaklanan zaafiyetin davalı şirket yönetiminin sorumluluğunda olduğu; gene duruşma ve keşif esnasında dinlenilen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından şirket yetkilisi olan A.. E.."in de olaya konu bozuk ürünlerin üretime katıldığından 1 ya da 2 gün sonra haberdar olmasına rağmen her hangi bir girişimde bulunmayarak bozuk ürünlerin piyasaya dağıtılmasına göz yumduğu; bu durumun İş Kanununun 26. maddesinde düzenlenen haklı fesih sebebine dayanılması halinde bu feshin 6 iş günlük süre içerisinde yapılması gerektiğine dair hükmüne de aykırılık teşkil ettiği; bu halde davacının davalı şirketin zarara uğratılması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı gibi bozuk ürünlerin üretime sokulup sokulmaması noktasında nihai kararı verecek kişi ve birimleri sistematik bir şekilde bulundurmayan, görev tanımlarını açık, net ve kuşkuya yer verilmeyecek şekilde belirlemeyen ve üretime sokulmasının sakıncalı olacağına dair şüphe oluşan ürünlerin üretim alanından uzaklaştırılması ve karantina altına alınması için gerekli sistemi kurarark ciddiyetli bir şekilde işletmeyen işverenliğin olayda kusurlu bulunduğu ve davacının iş akdinin feshini gerektirir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.
İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Dosya içeriğine göre davacı gıda mühendisi olup davalı işyerinde Sorumlu Üretim Müdürü olarak yaklaşık 1 yıl süreyle çalışmıştır.
Somut olay davacının, üretim sorumlu müdürü olarak üretim biriminin başında olduğu, 25-26 Temmuz 2013 tarihlerinde yapılan üretimin güveli ve bozuk fındık taneleri ile yapıldığı, davacının da bu duruma neden olduğu, üretim alanında bulunan güveli ve bozuk taneli fındıkları karantinaya aldırmadığı gibi kendisinden sonra gelen vardiya amirlerine bu bozuk ürünün kullanılmaması gerektiği yönünde talimat vermeyerek işini savsakladığından bahisle fesih yapılmış olup dosya kapsamı, bilirkişi raporu, savunmalar, görev tanımından anlaşıldığı üzere davacının görevini savsakladığı sonucuna varılmış, ancak üretim alanında bozuk ürün ile düzgün ürünün ayırtedilebilecek şekilde konulmaması, alacak dosyasında yapılan keşif sırasında gerek davacı ve gerekse işveren vekilinin beyanları, dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi tespitlerinden de anlaşıldığı üzere davacının görevini ihmal ettiği ancak bunun haklı neden ağırlığında olmayıp ancak geçerli neden teşkil edeceği sonucuna varılmıştır.
Kaldı ki davacı işçi aleyhine davalı işveren tarafından açılan Düzce İş Mahkemesinin 2013/683 E-2014/782 K sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda dahi davacıya %20 oranında kusur izafe edildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca davalı işveren feshinin geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının tüm sorumluluğunu ortadan kaldıracak boyutta feshin geçersiz olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin yatırılan 24.30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri 54,60 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.