17. Hukuk Dairesi 2018/3885 E. , 2019/2753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 20/04/2012 tarihinde iş kazası sonucu vefat eden müvekkillerinin miras bırakanı ..."in davalı ile yaptığı 13094906 poliçe numaralı ve 25/03/2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli Kişisel Garantim Sigorta Poliçesi ile ölüm halinde 10.000,00-TL teminat bedelli menfaattar olarak yasal varisleri lehine sigorta sözleşmesi akdettiğini, ..."in ölümünden sonra müvekkili ..."in sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, ancak kendisine cevap verilmediğini, yaptıkları harici incelemede davacıların davalıya yaptıkları başvurunun poliçe prim taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle reddedildiğini öğrendiklerini, miras bırakanın yenileme döneminde kendi ses kaydıyla poliçenin bir yıl boyunca yenilenmesi konusunda davalı ... şirketine talimat verdiğini öğrendiklerini, prim tahsilatı yapılamadığı gerekçesi ile teminat bedelinin hak sahiplerine ödenmesi talebinin reddine karar verilemeyeceğini belirterek 10.000,00-TL sigorta teminat bedelinin miras bırakanın ölüm tarihi olan 20/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı ... şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; akdedilen poliçe uyarınca müvekkilinin sorumluluğunun başlayabilmesi için ilk prim tutarının 25/03/2012 tarihinde ödenmesi gerektiğini, ancak ödenmediği, bu nedenle sorumluluklarının başlamadığı, davacının ileri sürdüğü delillerin dava ile ilgisi bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; vefat tarihi itibariyle henüz ilk prim taksidinin ödenmemiş olduğu, prim ilk taksidinin ödenmemiş olması nedeniyle poliçe teminatı yürürlüğe girmediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Sigorta ettirenin borcu sigorta primini ödemek, sigortacının borcu da rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödemektir.
6102 sayılı TTK"nın 1424 ve devamı maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalıya ulaştırmak ve özellikle primi veya ilk taksidi de poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlüdür.
Sigorta sözleşmesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için, 6102 Sayılı TTK"nun 1410, 1421, 1430 ve 1431. maddeleri (6762 sayılı TTK"nın 1282 ve 1295 nci maddeleri) hükümleri uyarınca primin tamamının veya ilk taksitinin ödenmiş olması gerekmektedir. TTK"nın 1295 nci maddesi emredici nitelikte bir düzenlemedir.
Sigorta hukukunda kural olarak sigorta sözleşmesinin meydana gelmiş olması sigortacının sorumluluğunun başlamış olmasını gerektirmez. Sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için TTK.nun 1282 ve 1295/3. maddeleri hükümleri gereğince primin veya ilk taksitinin ödenmiş olması zorunludur.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacıların murisi ile davalı ... şirketi arasında ilk olarak 25/03/2011-25/03/2012 tarihlerini kapsayan hayat sigortası poliçesi düzenlenmiş, poliçede belirlenen sigorta priminin 49,00 TL olduğu ve bu primin sigortalı murisin Garanti Bankası mevduat hesabından ödendiği anlaşılmıştır. Davacılar vekili; sigortalı murisin poliçenin yenilenmesi döneminde bir yıl boyunca yenilenmesi konusunda davalı ... şirketine talimat verdiğini beyan etmektedir. Davalı Sigortacı ise; yenileme döneminde sigorta poliçesini yenilemişse de, bir önceki dönem için prim tahsilatı yaptığı Garanti Bankası mevduat hesabında prim miktarı bulunmadığı için tahsilatı yapamadığını ve bu nedenle poliçenin iptal edildiğini savunmaktadır. Mahkeme tarafından da davalının poliçe iptali gerekçesi yerinde bulunarak poliçenin yürürlükte olmadığı sonucuna varılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hayat Sigortası Genel Şartları"nın C.1. maddesinin 6. bendinde; “Bir yıl ve daha kısa süreli hayat sigortalarında, sigorta ettiren kimse primini veya taksitlere bağlanmış olduğu takdirde herhangi bir taksidini vadesinde ödememesi halinde temerrüde düşer ve temerrüt gününü takip eden on beş gün içerisinde dahi sigorta ettiren prim borcunu ödemediği takdirde bu müddetin bitiminden itibaren on beş gün süre ile sigorta teminatı durur. Bu sürenin sonuna kadar prim ödenmediği takdirde sigorta sözleşmesi herhangi bir ihtara gerek kalmadan feshedilmiş olur.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dosya kapsamından sigortalı murisin Garanti Bankası mevduat hesabında prim miktarı bulunmadığı için tahsilatın yapılamadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar sigortalının hesap bakiyesinin yeterli olup olmadığını incelemesi gerekir ise de; prim ilk taksidinin ödeme tarihinin 28/03/2012, sigortalının vefatının ise 20/04/2012 oluşu karşısında somut olayda; sigortalıya hesap bakiyesinin kontrolünü yapmadığı ve primi ödemediği konusunda bir kusur yüklenemeyeceği anlaşıldığından, bu hususların gözönünde bulundurularak, davalının sorumluluğunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.