Davacı vekili, iş sözleşmesinin 13/11/2009 tarihinde haksız olarak feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19. maddesine uygun olarak yazılı yapıldığını, dayanak başlıklı 2. maddesinde de belirtildiği üzere 91 ve 4857 sayılı Kanunlar çerçevesinde hazırlandığını, iş sözleşmesinin feshinin zorunlu hale geldiği durumlarda emekliliğe hak kazanmış personelin öncelikli olarak düşünülmesi sonucunu doğurduğunu, müvekkilinin kar amaçlı bir şirket olmadığını, bu kanun kapsamında emekliliğe hak kazanmış olan 6 personelin iş sözleşmesinin yasa ve yönetmelik hükümleri gereğince feshedildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun çıktıktan sonra davalının 3 yıl içinde peyderpey personel giderlerini azaltarak gelirlerinin %40 ını geçmeyecek hale getirmesi gerektiği, ancak davalının herhangi bir tasarruf tedbiri ve personel masraflarını azaltmaya yönelik çalışma yapmadan emekliliği gelen eski personellerini işten çıkardığı, "ilk giren son çıkar" ilkesine uymadığı, feshin son çare olması ilkesine uymadığı, işletmesel kararı tutarlı bir şekilde uygulamadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğinin tespiti ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
18/6/2009 tarihinde kabul edilerek 03.07.2009 tarihli Resmi Gazete"nin 27277 sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun"un 19/4 maddesinde birliklerin TİM"in personel giderleri, gelirlerinin %40"ını geçemeyeceği belirtilmiştir.
5910 sayılı Kanun çıktıktan sonra davalının üç yıl içinde peyderpey personel giderlerini azaltarak gelirlerinin %40"ını geçmeyecek hale getirmesi gerektiği yine sözkonusu kanunun geçici 1/4. maddesinde birliklerin personel giderleri gelirlerinin yüzde 40’ını aşan birliklerin genel sekreterlikleri, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içerisinde, personel giderlerini bu seviyeye getirmekle yükümlü kılınmıştır. Yine 03.09.2009 tarihli Resmi Gazete"nin 27338 sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde emeklilik, malullük veya ölüm halinde personelin genel sekreterlikle ilişiği yönetim kurulu kararı ile kesileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesi emekliliğinin gelmesi dikkate alınarak 5910 sayılı Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun"un 19-(4) maddesinde belirtilen "Birliklerin TİM"in personel giderleri,gelirlerinin %40"ını geçemez" amir hükmü ve Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 12/1-b maddesi hükümleri çerçevesinde Birlik Yönetim Kurulunun 10.11.2009 tarih ve 12 sayılı kararı ile Türkiye İhracatçılar Meclisinin 12.11.2009 tarih ve 29 sayılı oluru ile yönetmeliğin 12/1-b ve 4857 sayılı Kanun"un 17, 18. maddeleri gereğince feshedilmiştir.
Davacının emekliliği dikkate alınarak davalı birliğin personel giderlerinin yasada belirlenen orana çekmek için iş sözleşmesi feshedilmiş ancak işyerinde emekliliğe hak kazanan tüm işçiler için böyle bir uygulamaya gidilip gidilmediği mahkemece araştırılmamıştır. Kaldı ki karara esas alınan bilirkişi raporu karar verilmeye elverişli içerikte bulunmamıştır. Bu nedenle iş sözleşmesinin feshine gerekçe gösterilen davalı birliğin fesih tarihi itibari ile gelirleri ve personel giderleri karşılaştırılarak personel giderlerinin birliğin gelirlerinin %40’ını aşıp aşmadığı hususu bilirkişi aracılığı belirlenmeli, ayrıca 5910 sayılı kanun da belirtilen üç yıllık sürenin bitim tarihi de göz önünde bulundurularak üç yıllık süre içinde personel giderlerine ilişkin oranın kanunda belirtilen seviyeye düşürülmesinin mümkün olup olmadığı somut olarak belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.07.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.