Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı şirketin içinde bulunduğu ekonomik durum sebebi ile alınan işletmesel kararın uygulanması sonucu feshedildiğini, davalın şirketin imtiyaz sahibi olduğu gazetenin satış ve reklam gelirlerinin düştüğünü, şirkete sermaye sağlamak için şirket paylarının büyük çoğunluğunu dava dışı ...Gazetecilik A.Ş."ye satıldığını ve davacının çalıştığı iş yerinin Bağcılar"daki ...Medya Center"a taşıdığını, bunun ardından bir çok bölümün diğer gazetelerdeki bölümler ile birleştirildiğini, meydana gelen istihdam fazlalığı ve davacının pozisyonuna uygun başka bir pozisyonda istihdam edilebilmesinin mümkün olmaması sebebi ile iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini gösterir delil bildirmediği gerekçesi ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; Davalı iş veren tarafından ekonomik kriz sebebi ile şirket hisselerinin el değiştirmesi ve buna bağlı olarak gerçekleşen yeniden yapılanma sonucunda, davacının görevine ihtiyaç kalmaması sebebi ile iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiği ileri sürülmüştür.
Davalı vekili, 28.11.2011 tarihli dilekçesi ile davacı tanığının beyanına karşı beyanda bulunmak ve delilerini bildirmek üzere süre verilmesini talep etmiş ayrıca davacının iş veren aleyhine hizmet tespit davası açtığın belirterek ilgili dosyanın sonucunun beklenmesini istemiştir
Mahkemece; davalı tarafa delillerine ibraz etmesi için süre tanımadan, delillerini bildirmediği gerekçesi ile davanını reddine karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğindedir. Her ne kadar emsal nitelikteki dosyalar üzerinden fesih sebebine ilişkin inceleme yapıldığı anlaşılmakta ise de, her dava kendi delilleri toplanarak değerlendirilmelidir.
Ayrıca; davacıya ait SGK Hizmet Döküm Cetvelinin incelenmesinde; davacının 01.11.2002 - 31.07.2007 tarihleri arasında 1045067 sicil sayılı iş yerinden, 01.08.2007 - 31.05.2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait iş yerinden çalışma kaydının bildirildiği görülmektedir. Mahkemece 1045067 sicil sayılı iş yerinin davalı şirkete ait olup olmadığı araştırılmadan ve davalı vekilinin 28.11.2011 tarihli dilekçesinde belirttiği Bakırköy 5. İş Mahkemesinin 2011/408 esas sayılı dosyası üzerine açılan hizmet tespit davasına ait dosya incelenmeksizin davacının 01.11.2002 - 31.05.2011 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığı kabul edilerek işe başlatmama tazminatının de beş ay olarak belirlenmesi de hatalıdır. Davacının çalışma süresi; ilgili kayıtlar ve yukarıda numarası gösterilen hizmet tespit dava dosyası celp edilerek belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.07.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.