Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/19889 Esas 2017/4022 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19889
Karar No: 2017/4022
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/19889 Esas 2017/4022 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/19889 E.  ,  2017/4022 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalı firma ile düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesi ile ... İli, ... İlçesi, ... ... Mah. 2945 Ada, 15 parselde kayıtlı A-7 blok 69 nolu daireyi satın aldığını, sözleşme uyarınca davalı şirketin 2011 yılı Eylül ayında daireyi teslim edeceğini taahhüt etmesine karşın davalı şirketin aylardır inşaatı tamamlayamadığı gibi daireyi davalı ..."a 01.02.2013 tarihinde devrettiğini, tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın adına tesciline, aksi taktirde ödemiş olduğu tutarın ticari reeskont faizinden az olmamak üzere daire emsal değerinin ticari reeskont faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..."a tebligat yapılmamış, davalı şirket cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK."nın 320/1.maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir.
    HMK"nın 27. maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
    Eldeki davada; mahkemece davalı ..."a dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi geçerli şekilde davalıya tebliğ edilmeden yargılama yapılarak hüküm verilmesi davalının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. O halde dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde davalıya tebliği ile savunma hakkı tanındıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.