15. Hukuk Dairesi 2014/164 E. , 2014/1995 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ...Nak. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.07.2012 gün ve 2011/270-2012/393 sayılı hükmü bozan Dairemizin 21.10.2013 gün ve 2012/7820-2013/5633 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davalıya ait yolların rutin bakım onarımları hizmet alımı ve muhtelif kesimlerde rutin satıh kaplama hizmet alım işlerinin gerçekleştirilmesi sırasında davacının yararlanması gereken 5510 Sayılı Kanun"un 81. maddesi gereğince %5"lik işveren indiriminin haksız olarak kesilmesi nedeniyle bunun iadesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar temyiz üzerine Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2012/7820 Esas, 2013/5633 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozmaya yönelik olarak davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davada, 5510 Sayılı Kanun’un 81.(ı) maddesine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin hazinece karşılanan %5‘lik kısmına yönelik davacının işveren indiriminden yararlanması gerekirken bu indirimden yararlandırılmayarak haksız olarak davacıdan %5 kesinti yapılmış olduğundan bahisle %5"lik kesintilerin iadesi istenmiştir.
5510 Sayılı Kanun"un “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81. Maddesinin (ı) bendinde; bu Kanun"un 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddenin (a) bendine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı; işveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması gerektiği düzenlenmiştir. Kanunla, ... bildirimlerini ve tahakkuk edecek prim ödemelerini süresinde eksiksiz olarak yerine getiren özel sektör işverenlerine, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen diğer özel sektör işverenlerine göre 5 puanlık prim avantajı sağlanmış, işverenlerin süresi içinde yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve tahakkuk edecek prim borçlarını ödemeleri teşvik edilmiştir. Kanun hükmü ve sair ihale mevzuatı incelendiğinde, ... primlerinin %5’i oranında hazine yardımı yapılmasındaki
amacın istihdamı artırmak ve işverenleri (yüklenicileri) teşvik etmek olduğu, bu teşvik ve yardımdan da kamu idarelerinin değil, bizzat özel sektör işverenlerinin (yüklenicilerin) faydalanacakları anlaşılmaktadır.
Yukarıda bahsedildiği üzere 5510 Sayılı Kanun"un amacı özel sektör işverenlerini teşvik etmek olduğundan, davacının aylık hakedişlerinden %5 oranında prim avantajı uygulanması kanunun amacına uygun olup, kesinlikle davalı idare lehine veya aleyhine bir durum oluşturmadığı gibi davacı yönünden de sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağı, bu indirim miktarı kadar kısmından davacının yararlanması anılan kanunun amacına uygun olduğu açıktır. Ne var ki, davalı idare tarafından kanundan kaynaklanan bu prim avantajı yanlış yorumlanarak bu avantajdan yararlandırılmadığı gibi, davacı hakedişlerinden de % 5 oranında kesinti yapılmıştır. Oysa bu %5"lik kısmın hazine tarafından karşılanacağı anılan kanunda açıkça belirtilmiştir. Getirilen bu yasal düzenlemeye karşın, davalı tarafça, davacının kanundan kaynaklanan bir hakkı kullandırılmadığı gibi, kesinti yapılan hakedişlere yüklenici tarafından Hizmet İşleri Genel Şartnamesi"nin 42. maddesine uygun şekilde itiraz edilip edilmediğinin araştırılması ve sonucuna göre davacının haklı olup olmadığının tesbit edilmesi gerektiğinin kabulü de anılan yasal düzenlemenin amacına uygun bir kabul değildir. Çünkü, davacı talebinin kaynağını 5510 Sayılı Kanundaki düzenleme teşkil etmektedir.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacının hakedişlerinden davalı tarafından %5 puanlık kesinti olarak toplam 32.308,70 TL kesilmiştir. Yerel mahkemece, bu anapara ile birlikte 300,36 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 32.609,00 TL"nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Anılan gerekçelerle anapara yönünden mahkemenin kabulü yerinde ise de, gecikme faizi yönünden davalı usulüne uygun biçimde davadan önce temerrüde düşürülmediğinden gecikme faizine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca davacı dava dilekçesinde 9.000,00 TL istemiş, daha sonra 5.6.2012 tarihinde harçlandırmak suretiyle davasını 23.609,06 TL artırarak 32.609,06 TL"ye çıkarmıştır. Mahkemece davadan önce temerrüt bulunmadığı gözardı edilerek dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz uygulanması gerekirken tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de yanlış olmuştur.
Mahkeme kararının anılan gerekçelerle düzeltilerek onanması gerekirken bozulması doğru olmamış, davacının karar düzeltme talepleri kısmen yerinde bulunmuştur.
SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 21.10.2013 tarih 2102/7820 Esas, 2013/5633 Karar sayılı bozma ilâmının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının hüküm kısmının 1 nolu bendinde yer alan “ 32.609,00 TL"nin dava tarihi olan 06.05.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” cümlesinin tamamen karardan çıkarılmasına yerine, “ 32.308,70 TL"nin 9.000,00 TL"sine dava, 23.308,70 TL"sine ıslah tarihi olan 5.6.2012 den itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya geri verilmesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.