Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/14747
Karar No: 2022/657
Karar Tarihi: 24.01.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/14747 Esas 2022/657 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2021/14747 E.  ,  2022/657 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte, müvekkili ile davalı şirket arasında iş ilişkisi kurulmuş olup alacaklarının tahsil edilmemesi neticesinde İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2019/21379 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile icra takibinin durdurulduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğunu, asıl alacağa, faize, masraf ve vekalet ücretine yönetilen itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesin hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalı taraf cevap dilekçesi ile borç ilişkisini inkar ettiği, taraflar arasındaki borç ilişkisi tartışmalı olduğu, dolayısıyla 6100 sayılı HMK'nın 10. Maddesi ile 6098 sayılı TBK'nın 89/1. Maddesi gereğince alacaklının yerleşim yerine ilişkin özel yetki kuralı uygulanamayacağı, yine davalı tarafın cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunduğu ve Gebze Mahkemelerinin yetkili olduğunu dermeyan ettiği, davalının yerleşim yerinin Gebze olduğu, HMK m. 6/1 genel yetki kuralı uyarınca davanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince ise, taraflar arasındaki borç-sözleşme ilişkisinin tartışmalı olduğu belirlenmişse de tartışma konusu hakkında deliller toplanmadan, 6100 sayılı HMK'nın 10. Maddesi ile 6098 sayılı TBK'nın 89/1. Maddesi gereğince alacaklının yerleşim yerine ilişkin özel yetki kuralı uygulanamayacağı ve HMK m.6/1 genel yetki kuralı uyarınca dava Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği belirtilirek yetkisizlik kararı verildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
    Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2019 tarihli ve 2017/19-824 E., 2019/885 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
    Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/11/2013 tarihli ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı).
    İİK’nın 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı Kanun’un “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde ise, sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
    İcra takibinin yapıldığı ve eldeki davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan TBK’nın 89. maddesinde ise borcun ifa edileceği yer düzenlenmiştir. Buna göre;
    “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
    1- Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
    2- Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
    3- Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
    Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir”.
    Kısaca özetlemek gerekirse, HMK'nın daki yetki kuralları ilamsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar da öncelikle incelenmelidir. HMK’nın 6. maddesine göre ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir.
    Somut olayda davacı, fatura konusu edilen bedellerin ödenmediğini belirterek iddia ettiği alacağı için takip başlatmıştır. Davalıya ilâmsız icra takibine dayanak Örnek:7 Ödeme Emri gönderilmiştir. Davalı borçlu, İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2019/21379 sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. Ancak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir. İlâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki akdi ilişki inkâr edilmemiş olduğu kabul edilse dahi, davacının yerleşim yeri Silivri ilçesi olup, HSK’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı uyarınca İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinin yetki alanında kalmadığı, davalının cevap dilekçesi ile mahekemenin yetkisine itiraz ederek Gebze Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği, davalı şirketin merkezinin Gebze/Kocaeli’de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi