20. Ceza Dairesi 2018/5547 E. , 2018/5772 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : BAKIRKÖY 42. Asliye Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemesince 25/05/2017 tarih, 2017/87-434 sayı ile verilen "ısrar unsuru oluşmadığından ceza verilmesine yer olmadığına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının sürdürülmesine" ilişkin karar üzerine, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 2017/6551 DS sayılı dosyası üzerinden sanık hakkındaki tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam edildiği, ilgili dosya üzerinden 20/03/2018 tarihinde gönderilen üst yazı ile "sanığın tebdiri ısrarla ihlal ettiği" belirtilerek infaz dosyasının kapatıldığının mahkemesine bildirildiği anlaşılmakla; sanık hakkında 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişik TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca "ısrar koşulunun" gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nan 2017/6551 DS sayılı dosyasının aslı veya onaylı suretinin dosya içine alınarak incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde 20/03/2018 tarihli üst yazıya dayanılarak, eksik araştırma ile karar verilmesi,
2-Dairemizin 2015/4249 esas ve 2017/201 karar sayılı, 10/01/2017 tarihli bozma ilamına uyulduğu halde, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunduğundan; bu hususta sanığın adli sicil kaydının dosyaya konulması dışında, "Cumhuriyet Başsavcılığı ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü kanalıyla" araştırma yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması,
3-Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı değerlendirilip karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe kanun tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması,
4-Kabule göre de; sanık hakkında Bakırköy (Kapatılan) 8. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 30/10/2013 tarihli, 2012/867-3102 sayılı kararı ile TCK"nın 191/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca verilen "hapis cezasından çevrili 6.000 TL adli para cezasına" ilişkin hükmün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10/01/2017 tarihli, 2015/4249 esas ve 2017/201 karar sayılı ilamı ile bozulduğunun anlaşılması karşısında, sanık aleyhine temyiz bulunmadığı, dolayısı ile hakkında verilen adli para cezasının "kazanılmış hak" oluşturduğu gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda hükmedilen 10 ay hapis cezasının adli para cezasınan çevrilmemesi suretiyle, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.