8. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/5725 Karar No: 2010/760 Karar Tarihi: 15.02.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/5725 Esas 2010/760 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın miras yoluyla intikal ettiğini ve yıllardır zilyetliğini sürdürdüklerini belirterek tapu kaydının iptalini ve vekil edeni adına tescilini istemiştir. Ancak mahkeme, intikal şeklinin belirsizliği ve dava şartının açıklığa kavuşturulmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verememiştir. Karar, davacının zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şeklinin ayrıntılı olarak sorulması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir hüküm kurulması gerektiğini belirtmektedir. Kararda, HUMK'nun 428. maddesi uyarınca mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması kararı verilmiştir. Kanun maddesi olarak HUMK'nun 428. maddesi (Bozma Kararlarında Yapılacak İşlemler) açıklanmıştır.
8. Hukuk Dairesi 2009/5725 E. , 2010/760 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Erdemli 2. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 06.05.2009 gün ve 289/154 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR
Davacı vekili, miras yolu ile intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayanarak davalı Hazine üzerinde tapuda kayıtlı bulunan 101 ada 304 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 101 ada 304 parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazın miras yolu ile intikal ettiğini ve eklemeli 70-80 yıldır zilyet edildiğini açıklayarak taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Oysa yapılan keşifte davacı tanıkları taşınmazın davacı ve babası tarafından kullanıldığını, yargılama oturumunda dinlenen yerel bilirkişi ise taşınmazın davacıya babasından kaldığını bildirmiş, ancak intikal şeklinin ne olduğu hususu açıklığa kavuşturulmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; dava şartının açıklığa kavuşturulması bakımından taşınmazın davacıya kimden, ne şekilde, hangi tarihte intikal ettiğinin, davacının zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şeklinin yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı olarak sorulması, alınacak beyanlara göre dava şartı dikkate alınarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir hüküm kurmak olmalıdır. Dava şartı gözetilmeden işin esası ile ilgili hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.