Esas No: 2016/3043
Karar No: 2022/1589
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 13. Daire 2016/3043 Esas 2022/1589 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/3043 E. , 2022/1589 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3043
Karar No:2022/1589
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... El Sanatları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1. ... Bakanlığı
(... Bakanlığı)
VEKİLİ : ...
2. ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ... Turizm Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Muğla Valiliği arasında imzalanan 20/04/2012 tarihli "Ölüdeniz Kumsalı Günübirlik Alan ve Tesisleri İşletme Protokolü"nün feshine ilişkin 21/03/2014 tarihli protokolün ve anılan fesih protokolünün davacı şirkete bildirimine ilişkin ... tarih ve... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davaya konu edilen "Ölüdeniz Kumsalı Günübirlik Alan ve Tesislerinin" içinde bulunduğu alanın 12/06/1988 tarih ve 88/13019 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit edildiği, bu alanda yer alan tesislerin işletilmesi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Muğla Valiliği arasında protokol imzalandığı, 20/04/2012 tarihli protokolün taraflarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Muğla Valiliği İl Özel İdaresi İştiraki (Sermayesinin yarısından fazlası Muğla İl Özel İdaresine ait şirketler) olduğu, bu alanın İl Özel İdaresi iştiraklerinden olan davacı şirket tarafından işletildiği, 21/03/2014 tarihli protokol ile; 20/04/2012 tarihli anılan protokolün, Muğla Valiliği ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü tarafından imzalanarak karşılıklı olarak feshedildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
Bahse konu işletme protokolünün 8. maddesinde; işletmecinin protokol konusu saha işletmeciliğini bir başka şahıs, kurum ve firmaya devredemeyeceği düzenlenmek suretiyle, söz konusu yerin devletin gözetim ve denetiminde olmasının sağlanmasının amaçlandığı, davacı şirketin 6360 sayılı Kanun ile Muğla İl Özel İdaresinin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve taşınır ve taşınmaz mallarının kanunun öngördüğü şekilde paylaştırılması sonucunda Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne geçtiği, dolayısıyla şirket tarafından işletilen söz konusu alanın işletmeciliğinin de devrolunması gerektiği iddia edilmişse de, söz konusu protokole konu alanın, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, bu yerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın gözetim ve denetiminde bulunduğu, anılan Bakanlığın sözü edilen yerin nasıl ve kiminle işletilmesi gerektiği konusunda kanunî olarak irade sahibi olduğu, iradesinin bu yerlerin İl Özel İdaresi iştiraki olan şirketlerle işletilmesi yönünde olduğu, protokolün bu amaçla düzenlendiği, protokolde bu yerlerin bir başka kurum ve kuruluşa devredilemeyeceğine ilişkin açıkça düzenleme yapılmak suretiyle başlangıçtaki iradenin korunmasının amaçlandığı, davaya konu fesih protokolünün de bu amaç esas alınarak karşılıklı irade beyanı ile gerçekleştiği, yargı kararıyla belli bir kurum ve kuruluş ile sözleşme yapılması ya da yapılmaması konusunda, idarenin yerine geçilerek karar verilemeyeceği ve idarenin bu konuda yargı kararıyla zorlanamayacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hiçbir haklı fesih gerekçesi ortaya konulmadan söz konusu protokolün feshedildiği, dava konusu işlemin kamu yararı gözetilmeden, 6360 sayılı Kanun uyarınca 10/03/2014 tarihinde şirketlerinin Muğla Büyükşehir Belediyesine devrine onay verilmesinin akabinde, anılan Belediyeden mal kaçırma saikiyle tesis edildiği, Muğla Valisi'nin anılan protokolü tek başına feshetme yetkisinin olmadığı, bahse konu protokole dayanarak yüklü miktarlarda yatırımlar yapıldığı, dava konusu fesih protokolünün imzalanması sonrasında söz konusu kumsal alanın işletiminin ... Turizm Ltd. Şti.'ye devredildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI : Davalı Bakanlık tarafından, temyize konu Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, davalı yanında müdahil tarafından, kuruluş amaçlarının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki günübirlik alanların korunması ve işletilmesi olduğu, dava konusu fesih protokolüne konu kumsal alanının korunarak kullanılması ve gelecek nesillere intikalinin sağlanması amacıyla kendileri ile işletme protokolünün yapıldığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı Muğla Valiliği tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 29/10/2021 tarih ve 31643 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak yeniden yapılandırıldığından bu Bakanlığın davalı konumunda bulunduğu görülerek, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.