Tebliğname No : 5 - 2013/387166

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Vize (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2010/125 Esas, 2013/253 Karar
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında suçu değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği kabul edilmesine rağmen zincirleme suç hükmüne ilişkin TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sırasındaki davranışları ile cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri gibi hususlar gözetilerek takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, suç tarihi itibarıyla sabıkası ve duruşma tutanaklarına yansıtılmış olumsuz tutum ve davranışları bulunmayan sanık hakkında "failin geçmişi, sosyal ilişkileri ve bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmaması" şeklindeki dosya kapsamına aykırı ve kısmen yasal olmayan gerekçeyle TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
"Suçun işleniş biçimi" lehe değerlendirilerek temel ceza alt sınırdan belirlenmesine karşın, bu defa "suçun işlenmesindeki özellikler" aleyhe değerlendirilmek suretiyle TCK"nın 50/1. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması,
5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde belediye başkanlığı hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.