Esas No: 2019/7055
Karar No: 2022/1392
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/7055 Esas 2022/1392 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/7055 E. , 2022/1392 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7055
Karar No : 2022/1392
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının, Antalya ili, Manavgat ilçesi, ... (... ) Mahallesi, ... ada,... parsel sayılı taşınmazı üzerine uygulanan haciz işleminin kaldırılması istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararıyla; dava konusu haciz işleminin dayanağı ödeme emirlerinin bir kısmının vergi dairesinde memur eliyle, bir kısmının posta yoluyla, bir kısmının ilânen tebliğ edildiği, tebliğ alındılarının onaylı örnekleri ile ilanen tebliğe ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ara kararla istenilmesine rağmen haciz işleminin dayanağı ödeme emirlerinden memur eliyle ve posta yoluyla tebliğ edilenlere ait iade tebliğ zarflarının ilçede meydana gelen aşırı yağışlardan daire arşivinin sular altında kalması nedeniyle tamamen kullanılmaz hale gelmesinden dolayı imha edildiğinden gönderilemediği, imha nedeniyle incelenemeyen tebliğ alındıları ve iade tebliğ zarflarına istinaden memur eliyle, posta yoluyla ve ilanen tebliğ edildiği belirtilen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulünün mümkün olmadığından, söz konusu ödeme emirlerine isabet eden tutar üzerinden tesis edilen haciz işleminde hukuka uyarlık görülmediği, haczin dayanağı ... ve ... sayılı ödeme emirlerine ise 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tebliğ kaydı girildiği, 5736 sayılı Kanunu'nun 1. maddesinin 6. fıkrasında, bu madde kapsamında uzlaşma sağlanan alacaklara ilişkin taksitlerin süresinde ödenmemesi ya da eksik ödenmiş olması halinde, süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarı; son taksit ödeme süresi sonuna kadar, ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksidi izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı %5 oranında, tahsil tarihine kadar geçen süre için ise 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek ödeme emri tebliğine gerek kalmaksızın aynı Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edileceği belirtildiğinden ve 5736 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvuru sonrasında ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksit tutarının 55.166,44-TL'ye tekabül ettiği anlaşıldığından, bu tutar üzerinden tesis edilen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, haciz uygulanan taşınmazın değerinin 625.000,00-TL olarak belirlendiği dikkate alındığında, 55.166,44-TL tutar düşüldükten sonra davacının haline münasip bir ev alabileceği sonucuna ulaşıldığından, davacının meskeniyet iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, memur eliyle, posta yoluyla ve ilanen tebliğ edildiği belirtilen ödeme emirlerinden kaynaklanan kısım yönünden haczin kaldırılmasına, diğer kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare tarafından, hacze konu taşınmazın haline münasip ev olup olmadığı, haczinin mümkün olup olmadığı, mahcuzun haline münasip bir evden fazla bir değere sahip olduğu ve satılması halinde borçtan arta kalan para ile münasip bir yer alınabileceği yönünde ve borçlu adına haline münasip evinin dışında kayıtlı başkaca herhangi bir taşınmazın bulunup bulunmadığı yolunda herhangi bir inceleme, değerlendirme ve araştırma yapılmadan yasaya ve hukuka aykırı bir şekilde doğrudan haciz işlemi tesis edildiği, 1.481.617,52-TL üzerinden haciz işlemi tesis edildiği göz önünde bulundurulduğunda, Gayrimenkul Satış Komisyonu tarafından ev için belirlenen 625.000,00-TL rayiç bedelin işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla vergi borçlarını karşılamaya yetmediği, Vergi Mahkemesince haciz işleminin 55.166,44-TL'ye tekabül eden kısmı yönünden davanın reddine karar verilmesi karşısında, 55.166,44-TL alacak için haline münasip ev olduğu anlaşılan ve 625.000,00-TL bedel belirlenen evin satışının da açıkça bir orantısızlık içerdiği, hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı, taşınmazın satışı yapılacak olması halinde elde edilecek miktarın borca ve haline münasip bir ev alacak miktara ulaşıp ulaşmayacağı değerlendirmesinin, Vergi Mahkemesinin yaptığı yargılama neticesinde ulaşılan sonuca dayandığı, evin söz konusu belirlenen bedelle satılacağı hususu kesin olmayıp, taşınmazın daha az bir bedelle satışı da mümkün olduğu gibi Mahkemesince yapılan, taşınmazın bedelinin 625.000,00-TL olarak belirlenmesi nedeniyle, 55.166,44-TL tutar düşüldükten sonra davacının haline münasip bir ev alabileceği kanaatinin de somut veriye dayanmadığı, davacının kişisel durumu, aile yapısı, evin niteliği ve değeri, davacının ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olup olmadığı hususlarında yapılacak değerlendirme ile ulaşılan bir sonuç olmadığı, davacının Van ilinde tarla, kargir ev ve arsa vasıflı muhtelif gayirmenkullerinin bulunduğu, mesken olarak kullanılan evin haczedilip satılması için davacının mülkiyetinde bulunan diğer taşınır ve taşınmaz malların borcu karşılamadığının açık bir şekilde ortaya konulması gerektiği, bu gayrimenkuller değerlendirilmeden doğrudan haline münasip tek evin haczedilmesinin yasaya, hukuka uygun olmadığından, davacının istinaf başvurusunun kabulüne Vergi Mahkemesi kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, bu kısım yönünden davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunu Hakkında Kanunun ilgili maddeleri gereğince taşınmazına tatbik edilen haciz işleminin hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.