Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1009 Esas 2021/3397 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1009
Karar No: 2021/3397
Karar Tarihi: 07.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/1009 Esas 2021/3397 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı firma ile Hazine arasında çekişmeli taşınmazın malikliği konusunda açılan dava sonucunda Mahkeme, davayı reddetmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Ancak Hazine, 2011 yılında taşınmazın zilyetsiz olduğunu iddia ederek tescil davası açmıştır. Mahkeme, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar olan sürenin hak düşürücü süresi olmadığını belirterek hükümün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2017/1009 E. , 2021/3397 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 6 parsel sayılı 99.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş ve Hazine tarafından, 1957 yılında çekişmeli taşınmazın meradan açıldığı iddiasıyla açılan tespite itiraz davasının yapılan yargılaması neticesinde ... Asliye Hukuk (Kadastro Mahkemesi sıfatıyla) Hakimliği"nin 1973/1269 Esas, 1980/726 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş ve bu hüküm, Yargıtay denetiminden geçerek 2016 yılında kesinleşmiştir. Davacı Hazine, anılan kadastro tespitine itiraz dosyası kesinleşmeden önce 2011 yılında, çekişmeli taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ve kimseninin zilyetliğinde bulunmadığını ileri sürerek, davalı ... Tüzel Kişiliği aleyhine eldeki tescil davasını açmışır. Yargılama sırasında müdahil ..., davaya katılmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın malik hanesinin boş olduğu, kimsenin zilyetliğinde olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla adına tescili istemiyle dava açmış, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; dava konusu taşınmaz, ... (Kadastro Mahkemesi sıfatıyla) Asliye Hukuk Hakimliği’nin 1973/1269 Esas, 1980/726 Karar sayılı ilamı sonucu 15.11.2016 tarihinde hükmen kesinleşerek tapuya tescil edildiğine göre, kesinleşme tarihi ile dava tarihi olan 16.06.2011 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçmediği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme neticesi hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.