5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28393 Esas 2020/2932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/28393
Karar No: 2020/2932
Karar Tarihi: 16.03.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/28393 Esas 2020/2932 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkumiyetine hükmedildiği belirtiliyor. Ancak Gümrük İdaresi'nin katılan yerine müşteki olarak gösterilmesi bir hata olarak görüldü. Sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin kararı dikkate alınarak hak yoksunluklarının uygulanması infaz aşamasında değerlendirileceği belirtiliyor. Delillerin ve kanıtların temyiz denetimini sağlayacak biçimde sergilendiği, suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak saptandığı, hükümde başka bir hukuka aykırılığa rastlanmadığı belirtiliyor. Ancak, sigaraların bandrolsüz olduğu hususunda itiraz bulunmasına karşın keşif yapılmaması ve yargılama giderinin sanığa yükletilmesi kanuna aykırı bulunarak kararın bozulması gerektiği belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: 5607 Sayılı Kanun'un 3/18. maddesi, 3/5, 3/10 ve 3/22. maddeleri, 6455 Sayılı Kanun'un 5607 Sayılı Kanun'un 3/18. maddesiyle değiştirilen hali. 5237 Sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/28393 E.  ,  2020/2932 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Gerekçeli karar başlığında Gümrük İdaresi"nin katılan yerine müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak anılan maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi ile 6545 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi delaleti ile aynı Kanun"un 3/5, 3/10 ve 3/22. maddeleri arasında lehe aleyhe Kanun değerlendirmesinde; suça konu gümrük kaçağı sigaraların gümrüklenmiş değerinin fahiş olması halinde 6455 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinin lehe sonuç doğurduğu ve buna göre hüküm kurulması gerektiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sebep olmadığı yargılama giderinin sanığa yükletilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca hükmün yargılama giderine ilişkin fıkrasından "246,14 TL bilirkişi ve keşif ücreti ile" ve "olmak üzere toplam 270,14 TL" ibaresinin çıkarılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye kısmen uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.