Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7142
Karar No: 2018/541
Karar Tarihi: 23.01.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7142 Esas 2018/541 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/7142 E.  ,  2018/541 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/04/2016 tarih ve 2015/79-2016/138 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23.01.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av..... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, tarafların ...Kollektif Şirketi isimli şahıs şirketinin hissedarı iken şirketi ve şirkete ait taşınmaz ve taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunu müştemilatı ile birlikte dava dışı ... Petrol A.Ş. isimli şirkete devrettiklerini, devir işlemlerinin 2014 yılı Aralık ayında başladığını, ...Kollektif Şirketi"nin 93.709,34 TL prim borcunun müvekkili Beyazıt Can"ın hesabından 17/12/2014 tarihinde çekildiğini, ayrıca şirketin vergi borçları toplamı olan 57.677,57 TL ile ... isimli işçinin sigorta prim borcu olan 23.000,00 TL"nin müvekkili ... tarafından ödendiğini, oysa bu paranın şirket borcu olduğu için ortak olarak ödenmesi gerektiğini, ayrıca ... isimli işçi şirket adına kayıtlı görünse de davalılara ait tarım işlerinde çalıştığını, bu işçi için ödenen bedelin iadesinin gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 98.693,45 TL"nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, ...Kollektif Şirketi"ni satın alan şirket tarafından davacı Beyazıt Can"ın hesabına şirketin SGK prim borçları, vergi borçları ve şirket çalışanı ..."ın prim borçlarının ödenmesi için satış bedeline mahsuben bir miktar avansın yatırıldığını, davaya konu edilen ödemelerin bu avanstan karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ...Kollektif Şirketi isimli şahıs şirketinin eşit oranda hissedarı iken şirketi dava dışı ... Petrol A.Ş. isimli şirkete devrettikleri, ...Kollektif Şirketi"nin prim borçları, vergi borçları ve şirket çalışanı ..."ın sigorta prim borçlarının davacı Beyazıt Can tarafından ödendiğinin sabit olduğu, bu ödemelerin hemen öncesinde 25/11/2014 tarihinde dava dışı ... Petrol A.Ş. tarafından davacı Beyazıt Can"ın hesabına 183.000,00 TL yatırıldığı, devredilecek borçların avans olarak yatırılan bu paradan ödendiğinin tanık beyanlarından anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 23/01/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.






    KARŞIOY

    Dava, tarafların ortağı oldukları davadışı kollektif şirkete ait olup davacılar tarafından ödenen kamusal nitelikteki borçların hisseleri oranında davalılardan tahsiline ilişkin alacak davası niteliğindedir.
    Tarafların ...Kollektif Şirketi – ... ve Ortakları unvanlı şirketin eşit oranda hissedarı oldukları, şirkete ait 93.709,34 TL tutarındaki yapılandırma suretiyle oluşan prim borcunun davacılardan ... tarafından 17.12.2014 tarihinde, 57.677,57 TL vergi borcunun da 26.11.2014 tarihinde davacı ... tarafından ilgili kamu idarelerine ödendiği, davacılarca bu borçların yarısından davalıların sorumlu olduklarının ileri sürüldüğü, ayrıca anılan şirketin çalışanı görünmekle birlikte davalıların hizmetinde bulunduğu iddia olunan ... için kollektif şirket hakkında tahakkuk etmiş 23.000 TL tutarındaki prim borcunun da davacı ... tarafından ödendiği ve bu tutarın tamamından davalıların sorumlu olduğunun iddia olunduğu dosya kapsamıyla sabittir.
    Davalılar savunmalarında, şirketin ve şirkete ait ticari işletme ile üzerinde bulunduğu taşınmazın davadışı bir anonim şirkete devredildiğini, davacıların mezkur ödemeleri kendi "ceplerinden" yapmadıklarını, borç ödemelerinin devralan şirketin satış bedeline mahsuben davacılardan ..."ın hesabına gönderdiği para ile yapılmış olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

    Yukarda özetlenen iddia ve savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamı uyarınca, tarafların sözü geçen kollektif şirketin eşit oranda ortakları oldukları, şirketin (!) ve şirket envanterindeki ticari işletme ile üzerinde bulunduğu taşınmazın 2015 yılı başında davadışı ... Petrol A.Ş"ye tarafların imzasını taşıyan protokolle devredildiği, devir bedeline mahsuben davacılardan Bayazıt"ın banka hesabına, devralan şirket tarafından 183.000 TL tutarında ödeme yapıldığı, kollektif şirkete ait olup yukarda açıklanan kamu borçlarının bizzat davacılar tarafından ilgili kamu idarelerine davacılar adlarına düzenlenen makbuzlarla ödendiği anlaşılmakta olup esasen bu hususlar üzerinde taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Şu halde, uyuşmazlığın çözümü, davadışı anonim şirket ile davanın tarafları arasındaki devir protokolünün içeriği ile birlikte davalıların söz konusu borçların davadışı devralan şirket tarafından devir bedeline mahsuben gönderilen avanstan sarfedilmek suretiyle ödendiği yolundaki savunmalarının hukuken tavsif olunması ile mümkün görülmektedir.
    Dosyaya mübrez olup "Gayrimenkul ve Şirket Satış Protokolü" başlıklı devir protokolünde, kollektif şirket ortaklarının şirkete ait devir konusu taşınmaz üzerindeki takyidatları tümüyle kaldırmayı ve devir tarihinden önce kollektif şirkete ait borçları ödemeyi taahhüt ettikleri belirtilmektedir. Mezkur protokolde, anonim şirket tarafından ödenecek bakiye devir bedelinin öncelikle devrolunan şirkete ait borçların bertaraf edilmesinde kullanılması gerektiğine ilişkin bir koşul bulunmamaktadır. Keza, anılan devralan şirket tarafından davacı ..."ın hesabına yapılan havalede de bu yönde bir kayıt ve koşula rastlanılmamaktadır. Yukarda da değinildiği üzere, 183.000 TL tutarındaki bu havalenin devir bedeline mahsuben yapıldığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Şu durumda, davalıların anonim şirket tarafından yapılan ödemenin öncelikle şirket borçlarına mahsup edileceği yolundaki savunmalarını muteber delillerle ispatlayamadıkları açıktır. Bu yoldaki savunmanın ancak yazılı delille ispatlanması gerektiği izahtan vareste olup dinlenen davalı tanığının beyanına itibar edilemez.
    Şu halde, davalıların mezkur ödemenin şarta bağlı olduğuna yahut tarafların ödemenin şirket borçlarına sarfedileceğine ilişkin anlaştıkları biçimindeki savunmalarının ispatlanamaması nedeniyle, işbu dava bakımından, davacıların, davalılarca da üstlenilen kollektif şirkete ait kamu borçlarını hangi kaynaktan temin etmek suretiyle ödediklerinin esasa etkili olması söz konusu değildir.
    Davalıların savunması, aynı zamanda, davacılardan..."a ödenen devir bedelinin içerisinde, davalıların hissesine düşen devir bedelinin de bulunduğuna yöneliktir. Bu durumda, davalıların, çekişmeli de olsa varlığını ileri sürdükleri alacakları bakımından, davacılardan...."a karşı takas beyanında bulunmaları mümkündür. Ancak, davalıların işbu davadan önce yahut dava sırasında, TBK"nın 143. maddesi çerçevesinde açık bir takas iradesi söz konusu olmayıp, yukarda özetlenen savunmalarının bu yönde bir irade açıklaması olduğu da söylenemez.
    Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin davanın reddine dair kararının, TBK"nın vekaletsiz işgörme hükümleri çerçevesinde, her bir davacının yine her bir davalıya ne miktarda kazandırmada bulundurmuş olduğu, gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle hesaplattırılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, Daire çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi