16. Ceza Dairesi 2020/3076 E. , 2020/6424 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Müşteki : ... Emniyet Genel Müdürlüğü
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyete dair karar
İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.10.2017 tarih, 2017/69 Esas ve 2017/64 Karar sayılı kararı ile mahkumiyetine hükmolunmuş, karara karşı sanık ve müdafiince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 20.02.2018 tarih, 2017/1223 Esas ve 2018/87 Karar sayılı kararı gereğince sanık ve müdafiinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz kanun yoluna başvurması ile dosya Dairemize gönderilmiş, Dairemizin 24.10.2018 tarih, 2018/3021 Esas ve 2018/3606 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 14.11.2017 tarih, 2017/185123 soruşturma ve 2017/7509 sayılı iddianamesi ile temyize konu dava dosyası kapsamında yargılamaya yansımayan yeni deliller bulunduğundan Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde 2017/971 Esas sayı ile kamu davası açıldığının bildirilmesi, yargılamaya konu iddianamede 2017/875 sayı ile yürütülen soruşturma kapsamındaki delillere ve verilere atıfta bulunulduğunun belirtildiğinin görülmesi karşısında; tutuklu olarak yargılanan sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu gözetilerek; bildirilen dava dosyasının getirtilip incelenerek, kesinleşmiş ise onaylı sureti dosya içerisine alınıp, derdest ise iş bu dosya ile birleştirilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması nedeniyle bozma kararı verilmiştir. Bozma kararı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 2018/3628 Esas sayılı dosyasında bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında; sanık hakkında silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/971 Esas sayılı dosyasında derdest dava bulunması, olağan kanun yolu denetimi yapan üst dereceli Bölge Adliye Mahkemesinde dosyaların birleştirilmesine yasal olanak bulunmaması, aynı derecede yargılama yapan mahkemelerde birleştirilerek görülmesinde hukuki gereklilik bulunması nedenleriyle, söz konusu dosyaların İlk Derece Mahkemesinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği kanatiyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar vermiştir. İlk Derece Mahkemesine gönderilen dosya, Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/100 Esas sırasına kaydedilerek ve Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2019 tarih ve 2019/100 Esas ve 2019/122 Karar sayılı kararı ile Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/971 Esas sayılı dava dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması ve delillerin birlikte değerlendirilmesi bakımından CMK’nın 8 ve devamı maddeleri gereğince davaların birleştirilmesine, yargılamanın Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/971 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/971 Esas sayılı dosyasında devam olunan yargılamada yeni deliller değerlendirilmekle ve dosya kapsamına göre sanık hakkında TCK’nın 314/2 maddesi gereğince temel cezanın 8 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlendiği, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uygulanmak suretiyle sonuç hapis cezasının 12 yıl 9 ay hapis cezası olarak belirlendiği, ancak daha evvel belirlenen Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.10.2017 tarih, 2017/69 Esas ve 2017/64 Karar sayılı hüküm ile verilen mahkumiyet ilamına yönelik aleyhe istinaf yoluna başvurulmadığı ve aleyhe bozma yasağı ilkesi dikkate alınarak CMK’nın 283/1 maddesine göre kazanılmış hak oluşturduğundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına indirilmesine hükmolunmuştur.
Dosya kapsamında istinaf denetiminden geçmeyen ayrı bir dava ile birleştirilerek yeni deliller değerlendirilip bu deliller doğrultusunda sanığa daha fazla ceza tayin edildiğinden ayrıca, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. ve 9. maddeleri ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/2 ve 307/3. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtaydan verilen bozma kararına uyulması halinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı 7165 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 4. madde gereğince temyize ilişkin düzenlemenin kanun maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Yargıtay tarafından verilen bozma kararları hakkında uygulanacağı, dolayısıyla sanık hakkında Dairemiz tarafından verilen bozma kararının mezkur kanunun yürürlük tarihinden önce olduğu ve bu nedenle son verilen kararın öncelikle istinaf denetimine tabi olacağı hususları gözetilerek dosyada verilen kararın istinaf denetiminden geçtikten sonra iadesi için mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.