
Esas No: 2020/8625
Karar No: 2022/847
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8625 Esas 2022/847 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/8625 E. , 2022/847 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın davalı Hazine yönünden 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, davalı ... yönünden ise davada taraf sıfatı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; Orman idaresince tapu malikleri aleyhine açılan orman tahdidine itiraz-tapu iptali davasında İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/299E-906K sayılı kararı ile dava konusu 884 parselin 28 hektar 4215 m²'sinin tapusunun iptali ile 2113 m² hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, tapusu iptal edilen yerin orman sınırları içine alınıp devlet ormanı olarak belirlenmesi suretiyle 9 nolu orman kadastro komisyonunun 6 sayılı kararının düzeltilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tapu kayıt maliklerinin temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03.04.1986 tarinde onanmasına karar verildiği, taraf vekillerince mahkeme kararının tavzihi talebi üzerine Mahkemece 884 parselin iptaline ilişkin kararın 13.05.1998 günlü bilirkişi Hasan Hüseyin Tunçdemir raporu doğrultusunda uygulanmasına ilişkin kararının Orman yönetimini temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.02.1999 tarihinde onandığı ve tavzih kararına 02.04.1999 tarihinde kesinleşme şerhinin verildiği,bu karara göre 267.000 m² Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edildiği son olarak 156 ada 2026, 2027, 2028 parsel olarak ifraz gördüğü, 16.000 m² ise davacılar adına tescil edildiği, davacıların eldeki davayı 07.12.2015 tarihinde açtıkları anlaşılmıştır.
TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146.md.) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29/09/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 25/07/2017 tarih ve 2014/6673 başvuru numaralı Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4-383 E-2009/517 K sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde dava açılması gerekir.
Buna göre, Anayasa Mahkemesi'nin 25.07.2017 tarihli 2014/6673 başvuru numaralı kararı gereği, 18/11/2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolmuş bulunan eldeki dava yönünden, Yargıtay HGK’nun 18/11/2009 tarihli kararından yaklaşık 6 yıl 19 gün sonra, 07.12.2015 tarihinde davanın açıldığı bu tarih itibariyle davanın makul süre içinde açıldığının kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından, davanın Hazine yönünden dava açma hakkının zamanaşımına uğradığı gerekçesi, davalı ... yönünden ise davada taraf sıfatı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Davalı ... Müdürlügü ile hakkındaki davanında reddine karar verilen Hazine lehine ret sebepleri farklı olduğunda ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine (Davalı ... lehine 1.800,00-TL, davalı Hazine lehine 1.800,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak ayrı ayrı davalılara verilmesine) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.