11. Hukuk Dairesi 2016/7128 E. , 2018/540 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2015 tarih ve 2014/413-2015/728 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23/01/2018 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruma durumalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 24/07/2006 tarihinde işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri uyarınca sözleşmeden önceki faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğunu, 02/04/2004 yılında meydana gelen iş kazası nedeni ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ölenin hak sahiplerine gelir bağlandığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücu davası nedeniyle müvekkili tarafından ödeme yapıldığını ileri sürerek, toplam 81.318,41 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirket ile hisselerine sahip olduğu elektrik dağıtım şirketleri arasında işletme hakkı devir sözleşmesi imzalandığını, devre ilişkin bilanço düzenlemeleri yapıldığını, geçmişe yönelik alacak ve borç işlemleri kesinleştirildiğinden geçmiş yıllar nedeniyle TEDAŞ"tan herhangi bir talepte bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, işletme hakkı devir sözleşmesi uyarınca işletme hakkı devir sözleşmesinden önce dava dışı ...."nın iş kazası sonucu ölümü nedeni ile doğan zarardan davalı tarafın sorumlu olduğu, davacının dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna 81.318,41 TL ödemede bulunduğu, taraflar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmakta olup davalının dava tarihinden önce temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belge ibraz edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 81.318,41 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle hükmün, HUMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki "06/06/2014 dava tarihinden" ibaresi silinerek, yerine "...80.370,71TL’sine 30.06.2011 tarihinden, 947,70TL’sine 24.08.2010 tarihinden.." ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.166,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.