Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13513 Esas 2017/7480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13513
Karar No: 2017/7480
Karar Tarihi: 31.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/13513 Esas 2017/7480 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/13513 E.  ,  2017/7480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya verdiği borç para karşılığında takip konusu çeki aldığını, davalının müvekkilini oyalayarak çekin ibrazını engellediğini, çekin tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığı gibi davacıyı da tanımadığını, meşru hamilin... isimli 3. şahıs olduğunu, bu şahsın çek bedelini banka yoluyla tahsil ettiğini, çekin davacıya müvekkilinin cirosuyla geçmediğini, aradaki cirantanın davacıya çeki beyaz ciro ile kötüniyetli olarak verdiğini belirterek, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının imzasını inkar etmediği ve çek bedelini ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    İbraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş çekte davacı lehtar davalı keşideci olup, bu belge davacı iddiaları yönünden yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olup, davacı temel ilişkiye dayalı olarak alacağını yazılı delil başlangıcına ek olarak her türlü delille ispat edebilir. Ancak, takip dayanağı yapılan belge çek vasfını kaybettiğinden tarafların da tacir olup bu belgeyi ticari işletmeleriyle ilgili olarak kullandıkları iddia edilmediğinden davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemesine ait olmayıp asliye hukuk mahkemesine aittir. Mahkemece öncelikle görev üzerinde durulup görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilip yazılı şekilde karar verilmiş olması yerinde olmamış yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.