1. Hukuk Dairesi 2018/3069 E. , 2019/3678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalılar vekillinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları ..."nun 676 ve 3190 parsel sayılı taşınmazlarını 24.12.2003 tarihinde mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalılara devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, mirasbırakanın uzun yıllar siroz hastalığı nedeniyle tedavi gördüğünü, sosyal güvencesi olmadığı için tedavi giderlerinin taraflarından karşılandığını, 676 parsel üzerindeki binayı yenilediklerini, 3190 parseldeki binanın 2. katını yaptırdıklarını, bu nedenlerle satış bedelinin düşük olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını ve mirasbırakanın ihtiyacı nedeniyle taşınmazları temlik ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalılar vekillinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın 10.04.2005 tarihinde öldüğü, geride 11.05.2014 tarihinde ölen kızı ...’den olma torunları davacılar ... ve ... ile davalı çocukları ... ve ...’in mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın maliki olduğu 676 ve 3190 parsel sayılı taşınmazlarını 24.12.2003 tarihinde davalılara eşit paylarla satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK"nun 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Bir başka ifade ile 24.12.2003 tarihli temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu iddiasını ispat yükünün davacılara yüklendiği tartışmasızdır.Somut olaya gelince, mirasbırakana ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 30.04.1993 tarihinde hepatik prekoma teşhisi koyulduğu, mirasbırakanın 01.06.2003 tarihinde acil serviste ücretli hasta olarak tedavi gördüğü, 06.06.2003 tarihinde gastroentoloji bölümüne 2600-TL tedavi masrafı ödendiği, 18.08.2003 tarihinde de aynı serviste 209 tl daha ödeme yapıldığı, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 26.04.2004 tarihinde gastroentoloji servisinde 1 ay yattığı, 1415TL tedavi masrafı ödendiği, 22.02.2017 tarihli SGK yazısında mirasbırakanın kendisi ve çocukları üzerinden sağlık yardımı almadığının belirtildiği anlaşılmakta olup dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakan ... ile davacılar arasında husumet bulunmadığı, onlardan mal kaçırmak için bir nedeninin olmadığı, kaldı ki davacıların annesi ...’nin de mirasbırakanın ölümünden sonraki 9 yıllık sürede dava açmadığı anlaşılmaktadır. Temlikin muvazaalı olduğundan söz edilebilmesi ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının kanıtlanması zorunludur.
Eldeki davada, mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgu ortaya konulamamış olup mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmaması tek başına temlikin muvazaalı olduğunu göstermediği gibi satışın dinlenen tanıklar tarafından duyulmamış olması da muris muvazaası iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, sadece davacıların miras payı oranında tapu iptal ve tescil hükmü kurularak kalan payın davalılar uhdesinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken davalılar yönünden de tapu iptal-tescil hükmü kurulması da doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.