14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3682 Karar No: 2018/3050 Karar Tarihi: 16.04.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3682 Esas 2018/3050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, bir kişinin borca batık olan mirasının hükmen reddini talep etmiştir. Mahkeme önce davanın kabulüne karar vermiştir, ancak Dairenin bozma kararı üzerine mahkeme, murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle mirasın hükmen reddine karar vermiştir. Hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinde borcun, murisin şirket ortağı olduğu şirketin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. Limited şirket ortakları, tahsil edilemeyen amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur. Bu nedenle, mahkeme tarafından, murisin \"ortağı\" olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması önerilmiştir. Davacıların borca batıklığın tespitini istemelerinin hukuki yararı olmayacağı, ancak murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin borcu karşılamaya yetmemesi halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 35. maddesi anlatılmış ve limited şirket ortaklarının doğrudan doğruya sorumluluğu vurgulanmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2017/3682 E. , 2018/3050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 26.12.2012 tarihinde vefat eden muris ...’ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Mahkemece ilk olarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekillerinin temyiz talebi üzerine, Dairemizin 17.03.2016 tarih 2015/9566- 2016/3359 E.- K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, murisin terekesinin borca batık olması sebebiyle TMK 605/2. madddesi gereğince mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosya içeriğinden borcun, murisin şahsi vergi borcu değil, ortağı ve müdürü olduğu... Şti."nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.07.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez. O halde bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekir. Somut olayda, ... Şti."nin yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.