MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın iş mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesi ile görev yönünden usulden reddine dair verilen 07/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosya kapsamından; davalılardan ...’e gerekçeli kararın, daha önce dava dilekçesi tebliğinin iade döndüğü “ Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü ... ” adresine, sadece dağıtıcı imzası ile tebliğ edildiği ancak tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. 30/12/2016 tarihli tebligat parçası incelendiğinde, Tebligat Kanunu’nun hangi hükümlerine göre ve ne şekilde tebligat yapıldığı, muhatabın o adreste bulunup bulunmadığına dair belirleme bulunmamaktadır. Anılan davalının adresinin tespit edilememesi nedeniyle temyiz başvuru dilekçesinin ilanen tebliğ edildiği değerlendirildiğinde, gerekçeli kararın da adres tespit edilememesi durumunda ilanen tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Şu durumda; gerekçeli kararın davalılardan ... adına usulüne uygun şekilde tebliğ sağlandıktan ve yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklik tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 20/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.