Esas No: 2018/8751
Karar No: 2022/2453
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 4. Daire 2018/8751 Esas 2022/2453 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/8751 E. , 2022/2453 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/8751
Karar No : 2022/2453
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Ofset Matbaacılık ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına sahte fatura kullanıldığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden 2011/5,6,7,8,9,10 ve 11. dönemleri için üç kat vergi ziyaı cezalı olarak tarh edilen katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; ilgili dönemlerde davacının fatura aldığı Kağıthane Vergi Dairesi mükellefi ...ile Küçükyalı Vergi Dairesi mükellefi ...hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre; adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet hareketine dayanmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı; Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefi ...Matbaa Malzemeleri Kağıt Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlere göre; davacı adına faturaların düzenlendiği dönem itibariyle adı geçen mükellefin vergi dairesinin kayıtlı mükellefi olarak faaliyetini sürdürdüğü, 2011 yılında işyerinde faaliyeti olduğu yönünde idarece yapılmış bir tespitin mevcut olduğu, 01/02/2011 tarihinde ayrı bir şube açıldığının yoklama ile tespit edildiği, yapılan yoklamalarda çalışanı, ticari emtiası bulunduğunun tespit edildiği, davacıya düzenlemiş olduğu faturaların mükellefin anlaşmalı matbaada bastırmış olduğu fatura aralığında yer aldığı, fatura içeriklerinin faaliyet konusu ile uyumlu olduğu ve düzenlenen faturalara konu emtiaların davacı tarafından alınmadığı yönünden herhangi bir araştırmanın yapılmadığı hususları dikkate alınarak, davacı adına düzenlenen faturaların sahte olduğunun ortaya konulmasında yeterli tespit bulunmadığı sonucuna varıldığından, adı geçen mükellef tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan tarhiyatların hukuka uygun olduğu, kararın aleyhe olan hüküm kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur.
Sözü edilen mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Davacının fatura aldığı ...Matbaa Malzemeleri Kağıt Makine San.ve Tic.Ltd.Şti. hakkında düzenlenen ...tarih ve ...sayılı vergi tekniği raporunda özetle; mükellefin ansiklopedi, sözlük, kitap, kitapçık, müzik eserleri ve müzik yazmaları, atlas, harita vb. basım hizmetleri faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 31/12/2011 tarihinde re'sen terkin ettirildiği, kurucularının ...ve ...olduğu ......'ün başkaca firmalarda ortaklık ve yöneticiliğinin bulunmadığı, ...'nın ise farklı bir firmada daha ortaklığının olduğu, 6/8/2010 tarihli yoklamada, firmanın 4/8/2010 tarihi itibarıyla matbaa malzemeleri toptan alım satımı faaliyetine başladığı, iş yerinin 24 m2 olduğu, muhtelif büro mobilyalarının bulunduğu, emtia olarak 70 kilo civarında matbaa boyasının olduğu, çalışanın olmadığı, 7/10/2010 tarihli yoklamada, adreste faaliyetine devam ettiği, matbaa malzemeleri toptan ticareti faaliyetinde bulunduğu, sigortalı çalışanının olmadığı, emtia olarak 60 kilo matbaa mürekkebi ile 10 kg boya temizleyicisinin olduğu, muhtelif demirbaş mobilyalarının bulunduğu, 11/2/2011 tarihli yoklamada, merkeze bağlı şube işyeri açıldığı ve ilgili adreste matbaa etiket temizleme işi yapıldığı, bir sigortalı çalışanın olduğu, muhtelif büro mobilyalarının bulunduğu, 29/1/2013 tarihli yoklamada, mükellefin ilgili adreste faaliyette olmadığı ve tanınmadığı, 2010 yılına ilişkin mükellef kurum müdürünün mernis adresinde defter ve belge isteme yazısının tebliğ edilmesine rağmen geçerli bir sebep gösterilmeden defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, 2010,2011 ve 2012 yıllarına ilişkin ise defter ve belge isteme yazısının mükellefin adresten nakil almadan ayrıldığı ve yeni adresin bilinememesi nedeniyle tebliğ edilemediği, defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, ödenmesi gereken vergi borcunun 10.879,81 TL olduğu ve sadece 175 TL ödemede bulunduğu, 2010 yılında 599.080,08 TL, 2011 yılında 6.109.268,58. TL katma değer vergisi matrah beyan ettiği, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi verilmediği, 2011/Eylül döneminden sonraki dönemlere ilişkin olarak da katma değer vergisi beyannamesinin verilmediği, 2010 yılında Ba bildirimlerinde mal ve hizmet alımı bildirdiği altı mükelleften ikisi hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, bir adet mükellefin ise özel esaslara tabi olduğu, aynı yılda Ba bildirimi ile aldığını bildirdiği mal ve hizmet tutarının 598.146,00 TL iken mükellef kuruma mal ve hizmet sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirimi ile bildirdikleri tutarın 121.170,00 TL olduğu, 2011 yılında Ba bildirimlerinde mal ve hizmet alımı bildirdiği on bir mükelleften birisi hakkında sahte fatura düzenleme fiili nedeniyle vergi tekniği raporu bulunduğu, yedi adet mükellefin ise özel esaslara tabi olduğu, aynı yılda Ba bildirimi ile aldığını bildirdiği mal ve hizmet tutarının6.081.735,00 TL iken mükellef kuruma mal ve hizmet sattığını bildiren mükelleflerin Bs bildirimi ile bildirdikleri tutarın 566.136,00 TL olduğu, 2012 yılında Ba bildirimlerinde mal ve hizmet alışına veya mükellef kuruma mal ve hizmet satışında bulunduğunu beyan eden herhangi bir mükellefin olmadığı tespitlerine yer verilmiştir
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, mükelleflerin bu büyüklükte iş hacmini gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip ticari organizasyona sahip olmadığı ihtilaflı yıldaki büyüklükte cirosuyu gerçekleştirecek işçi, depo, şube ve motorlu araç gibi gerekli araç ve gereç bulunmadığı, katma değer vergisi matrahları ile Ba-Bs bildirimleri arasında uyumsuzluk bulunduğu, mükellefiyetin re'sen terk tarihinden sonra mal ve hizmet alımında bulunduğunun tespit edilmesi, alım yapılan firmalar hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporlarının bulunduğu hususları dikkate alındığında, mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği sonucuna varıldığından temyize konu kararın kabule ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.