
Esas No: 2021/6658
Karar No: 2022/1009
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/6658 Esas 2022/1009 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/6658 E. , 2022/1009 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/188 E. - 2019/114 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüşen davacı payına takdir edilen bedelin arttırılması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/188 Esas - 2019/114 Karar sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Esenyurt İlçesi, Mehterçeşme Mahallesi, 121 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik yoktur. Ancak;
1-Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazda Esenyurt Belediye Encümenin 29.06.2006 gün ve 2006/154 sayılı kararı uyarınca yapılan imar uygulaması sonucunda dosya içerisindeki şuyulandırma cetveline göre davacının taşınmazdaki 951 m2lik hissesinden yapılan DOP kesintisi sonrasında kalan 609,45m2lik hissesinin, 1140 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 82,97 m2, 2930 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlarda ise 144,08 m2'şer hisse verildikten sonra kalan 238,32 m2lik kısmının bedele dönüştüğü; 2930 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların ilgili tapu müdürlüğünden gelen kayıtlarında ise 144,08 m2lik hisse yerine davacı adına uygulamanın 136,08 m2lik yer verilmek suretiyle 05.08.2008 tarihinde tescil edildiği anlaşılmış ise de; davacı vekilinin beyanlarında dava konusu taşınmazdaki bu uygulamanın idare mahkemesince iptal edilmesi nedeniyle davalı idarece yapılan diğer uygulamalar neticesinde tapuya 02.03.2015 tarihinde tescil edildiği, 05.11.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda ise uygulamanın 28.08.2006 tarihinde tescil edildiği belirtilmiş olup, bu hususta kesin ve net şekilde tespite yarar belgeye dosya içerisinde rastlanmamıştır.
Bu itibarla; dava konusu taşınmazda yapılan imar uygulamalarına ilişkin şuyulandırma ve pay cetvellerinin ilgili Belediye Başkanlığından, dağıtım cetveline göre belirlenecek gitti parsellerinin tespiti için ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının İlgili Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilip (taşınmazın bulunduğu bölgedeki imar uygulamasının iptal edildiğinin tespiti halinde imar uygulamasından önceki kadastral parsele dönüş işleminin yapılıp yapılmadığı da sorularak) davacının bedele dönüşen pay karşılığının ve uygulamanın tapuda tescil edildiği tarihe ilişkin çelişkilerin giderilerek tereddüt oluşturmayacak şekilde tespiti yapıldıktan sonra;
20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35.maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12.maddesi uyarınca; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinin değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal taşınmazların kıyaslama sonucunda bulunan m2 birim bedellerinin ortalaması alınmak suretiyle değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca, dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle değerlendirme tarihi olan uygulamanın tescil tarihindeki değerinin belirlenmesi ve tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi Tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenmesi ve ortaya çıkacak gerçek bedelin tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazda bedele dönüşen kısmın pay karşılığına hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yapılan imar uygulaması neticesinde hisse verilmesi gereken yerden daha düşük değerli alan ihdas edildiğinden bahisle oluşan değer kaybı bedeline hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/188-2019/144 E/K sayılı kararının HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.