Esas No: 2019/2556
Karar No: 2022/1367
Karar Tarihi: 12.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/2556 Esas 2022/1367 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/2556 E. , 2022/1367 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/2556
Karar No : 2022/1367
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Tic. Ltd. Şti.'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu ödeme emri içeriği borçların 2015 yılına ilişkin kurumlar vergisi ve damga vergileri ile 2015/Ocak-Mart dönemi gecikme zammından oluştuğu, kurumlar vergisinin yıllık beyan esasına dayandığı ve beyannamenin hesap döneminin kapandığı ayı izleyen Nisan ayın 25. günü akşamına kadar verileceği ve beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerektiği; kurum geçici vergisi beyannamelerinin üç ayda bir olmak üzere yılda dört kez verileceği, beyannamelerin üç ayı izleyen ikinci ayın 14. günü mesai bitime kadar verileceği ve ödemenin aynı ayın 17. günü mesai bitimine kadar yapılacağı, davacının 09/02/2015 tarihine kadar şirket ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu, dava konusu ödeme emri içeriği borçların beyanname verme tarihi ve vade tarihleri dikkate alındığında davacının şirket ile ilişiğinin olmadığı, hesap dönemlerinin sadece sınırlı bir kısmında şirket kanuni temsilciliği ve ortaklığı yaptığı görüldüğünden, şirketin ödenmemiş amme borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının … Tic. Ltd. Şti'nin 07/06/1995 tarihinden 10/02/2015 tarihleri arasında ortağı olduğu, dava konusu ödeme emriyle takip borçlara ilişkin olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğinden önce şirketin bilinen adresine çıkarılan tebligatlara ilişkin alındılarında sadece tebligatı yapan görevlinin imza ve ifadelerinin yer aldığı, şirketin adresten taşındığına ilişkin tespitin yasada belirtilen kişiler nezdinde imza edilmek suretiyle yapılmadığı, söz konusu tebliğ işlemlerinin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra şirketin adreste olmadığına dair mahalle muhtarı nezdinde 14/08/2017 tarihli adres tespit tutağının düzenlendiği, ayrıca asıl borçlu şirkete ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen "bilinen adres" kabul edilebilecek mahiyette olduğu yönünde herhangi bir kanıt bulunmayan adreslere tebligat yapılmaya çalışıldığı, vergi borcunun tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun biçimde tebliğ edildiği ortaya konulamadığından, davacı adına limited şirket ortağı sıfatıyla hissesi oranında düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının asıl borçlu şirketin 07/06/1995 tarihinden 10/02/2015 tarihine kadar şirket müdürü olduğu, ödeme emrinin tek ortak olarak düzenlendiği, şirketten tahsil edilemeyen borçların davacıdan takibinde hukuka aykırılık bulunmadığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.