20. Ceza Dairesi 2018/2115 E. , 2018/5750 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli ve 2017/472 esas, 2017/575 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 14/01/2017 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 17/03/2017 tarihli ve 2017/27144 soruşturma, 2017/1798 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 23/03/2017 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, kararın infazı için 17/03/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, infaza başlandığı,
2-İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce 21/03/2017 tarihinde şüpheliye 3 gün içerisinde müdürlüğe başvurması gerektiğine dair SMS gönderildiği, şüphelinin 22/03/2017 tarihinde müdürlüğe başvurduğu, yükümlü bilgilendirme formunun müdürlükte elden tebliğ edildiği ve aynı tarihte Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkedildiği, 29/03/2017 tarihine kadar hastaneye başvurması gerektiği hususunun bildirildiği, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 20/04/2017 tarihli yazısında şüphelinin hastaneye başvurmadığının belirtildiği, 04/05/2017 tarihli uyarı yazısı ile uyarıldığı, uyarı yazısının 12/05/2017 tarihinde şüpheliye bizzat posta yoluyla tebliğ edildiği, uyarı tebliğine rağmen 10 gün içinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak 31/05/2017 tarihinde savcılığa gönderildiği,
3-İstanbul Anadolu C.Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak, 14/06/2017 tarihli 2017/27144 soruşturma ve 2017/22819 esas sayılı iddianame ile şüpheli hakkında TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4-İstanbul Anadolu 55.Asliye Ceza Mahkemesi’ nin kanun yararına bozmaya konu 19/10/2017 tarihli 2017/472 esas ve 2017/575 sayılı kararı ile; “şüpheli hakkında 17/03/2017 tarihinde kamu davası açılmasının ertelenmesine karar verilmesini müteakip kararın usulüne uygun olarak tebliği yapılmaksızın ve kendisine itiraz hakkı tanınmaksızın infazının sağlanması amacıyla 17/03/2017 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderildiği ve bu hali ile kanunda öngörülen kovuşturma şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle yargılamanın durmasına karar verildiği, kararın 10/11/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/03/2017 tarihli ve 2017/27144 soruşturma, 2017/1798 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymaması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14/06/2017 tarihli ve 2017/27144 soruşturma, 2017/22819 esas, 2017/19225 iddianame sayılı kamu davasının açılması üzerine sanığın yapılan yargılamasında, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2016/472 esas, 2017/575 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli kararıyla, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/03/2017 tarihli ve 2017/27144 soruşturma, 2017/1798 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye tebliğ edilmeksizin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiğinden bahisle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/03/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın bizzat şüphelinin kendisine tebliğ edildiği, akabinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik planı kapsamında şüphelinin Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine 5 günlük süre içerisinde başvurması gerektiği hususunun kendisine 22/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin anılan Hastaneye müracaat etmemesi nedeniyle uyarılmasına ve 10 gün içerisinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne başvurması hususunda 12/05/2017 tarihinde tebligat yapıldığı, bu uyarıya ve davete rağmen hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne belirlenen 10 günlük süre zarfında müracaat etmemesi üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece yükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymama konusunda ısrar gösterdiği anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2016/472 esas, 2017/575 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında , kanun yararına bozma istemine konu kararın esas numarasının “2017/472” yerine “2016/472” olarak belirtilmesi, maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
İncelenen dosyada; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/03/2017 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye 23/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, kararın infazı için tebliği ve kesinleşmesi beklenmeksizin 17/03/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği ve infaza başlandığı, anlaşılmaktadır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi ... hükümleri uygulanır." yönlendirmesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171. maddesi incelendiğinde, ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK"nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilerek itiraz hakkı tanınması gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen "Kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, şüpheliye tebliğ edilmeden önce, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce 21/03/2017 tarihinde tedbirin infazı için işlemlere başlandığı anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve dolayısı ile Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından yapılan infaza ilişkin işlemelerin hukukî sonuç doğurmayacağı dikkate alındığında durma kararının yerinde olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
İstanbul Anadolu 55.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli, 2017/472 esas ve 2017/575 sayılı kararı kanuna uygun olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.