Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1888 Esas 2018/2138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1888
Karar No: 2018/2138
Karar Tarihi: 13.03.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1888 Esas 2018/2138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığa vergi incelemesi için tebligat çıkarılmış, ancak işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir belgenin olmadığı ve incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulmadığı için yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından suçun oluşmadığı ve mahkumiyet kararının yanlış olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kanun maddesi gereği, defter ve belge ibraz etmeme suçunda somut bir zarardan bahsedilemeyeceği, sanığın cezasının ertelenmesi gerektiği belirtilmiştir. 213 sayılı VUK'un 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının \"bir yıldan” \"on sekiz ay\"a yükseltilmesine ilişkin 5904 sayılı kanun değişikliği nazara alınarak suç tarihi itibarıyla temel cezanın 18 ay olarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: 213 sayılı Kanun’un 139. maddesi, 213 sayılı VUK'un 5728 sayılı Kanunla değişik 359. maddesinin (a) fıkrası, 5904 sayılı kanun.
11. Ceza Dairesi         2016/1888 E.  ,  2018/2138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-213 sayılı Kanun"un 139. maddesine göre vergi incelemesinin işyerinde yapılması gerektiği, ticari faaliyetine devam ettiği anlaşılan sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 27/10/2009 tarihinde sanığın iş yerinde ve bizzat kendisine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren Kanun"un 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından suçun oluşmayacağının gözetilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünden mahkemeye kanaat geldiğinden cezası ertelenen ve suç tarihlerinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, zarar hususu göz önüne alınarak yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    b)213 sayılı VUK"nın 5728 sayılı Kanunla değişik 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının "bir yıldan”, "on sekiz ay"a yükseltilmesine ilişkin, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklik nazara alınarak suç tarihi itibarıyla temel cezanın 18 ay olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayini,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.