Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40983
Karar No: 2017/3983
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40983 Esas 2017/3983 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/40983 E.  ,  2017/3983 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ...vekili avukat ...geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacılar, ..."nin davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından gebelik takibinin yapıldığını, davacı ..."nin yine davalı hastanede normal yola bir bebek dünyaya getirdiğini ancak bebeğin down sendromlu olarak ve kalbinde delikle dünyaya geldiğini, davacının gebelik sürecinde davalı doktor dışında başka bir doktora başvurmadığını, bebeğin durumunun davalı doktor tarafından tespit edilemediği gibi kendilerininde bu konuda hiçbir şekilde bilgilendirilmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.200.000,00 TL manevi, 300.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, bebeğin durumunun ancak yapılacak ikili ve üçlü tarama testleri ile anlaşılabileceğini ancak davacı annenin bu testleri doktor tarafından tavsiye edildiği halde bilerek yaptırmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacılar eldeki dava ile davacı ..."nin gebelik takibinin davalı hastanede diğer davalı doktor tarafından yapıldığını her ay kontrole gittiği halde bebeğinin down sendromlu ve kalbinin delik olduğunun davalı doktor tarafından tespit edilemediğini ve bu konuda kendilerinin bilgilendirilmediğini beyanla maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsilini istemişler, davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın alınan bilirkişi raporuna göre reddine karar verilmiştir. Vekil, hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da, koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özelliklerinin göz önünde tutulması, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınılması ve en emin yolun seçilmesi gerekir. Gerçekten de müvekkil (hasta), mesleki bir iş gören vekilden, tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, TBK.510. (eski BK.394/1) maddesi hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Mahkemece, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu"ndan alınan raporda bilirkişiler, doktor tarafından hastanın yaşıda ilerlemiş olduğundan hastaya ikili ve üçlü tarama testlerinin tavsiye edilmiş olduğunu, ancak bu testlerin yapıldığına ilişkin belge olmadığını, bu testler yapılsada down sendromu vardır yada yoktur şeklinde kesin bir sonuca gidilmesinin mümkün olmadığını, bu testler sonucu çıkan orana göre amniyosentez önerildiğini, hasta istemediği takdirde doktora yüklenebilecek bir kusur olmadığını, kalpteki deliğin ise ultrason ile görülebilecek bir durum olmadığını ve bu nedenle doktora ve hastaneye izafe edilebilecek bir kusur olmadığını bildirdikleri anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından alınan bu rapora itiraz edilmiş olup mahkemece bu itirazları karşılayacak şekilde bir rapor alınmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek, konularında uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile davalıların hukuki konum ve sorumluluğu, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, gebelik sürecinde bebeğin durumunun tespiti açısından yapılması gerekenle yapılan işlemlerin neler olduğu, yaptırılması gereken testler ile ilgili davacıya bilgilendirme yapılıp yapılmadığı, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda doktor ve hastaneye kusur izafe edilip edilmeyeceğini gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi