Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40679
Karar No: 2017/3982
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40679 Esas 2017/3982 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/40679 E.  ,  2017/3982 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili ...ile davalı...Turizm İşl. A.Ş. vekil avukat Dilek Handan Sümer"in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden ..." in 14.06.2012 tarihinde ailesi ile birlikte tatil yapmak amacıyla gittiği davalıya ait ... otelde 16.06.2012 günü sahilde bulunan iskeleden balıklama şekilde atladığı esnada boynunun kırıldığını, olay sonucu ..."in felç kaldığını, ... ve ailesinin bu olaydan dolayı ağır bir şekilde maddi ve manevi kayıp yaşadığını, ..."in o sıralarda üniversite öğrencisi olduğunu, okul hayatına devam etmek bir yana tekerlikli sandalyeye mahkum kaldığını, iskelenin kurulduğu yerin çok sığ olduğunu ve otel tarafından gerekli önlemlerin alınmadığını, olay anında sahilde bir cankurtaran bulunmadığı gibi otel müşterilerinin ilk müdahaleyi yaptıklarını, uzun süre ambulans gelmesinin beklendiğini, olay sonrası ..."in defalarca ameliyat geçirdiğini ancak gelişme kaydedilemediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 10.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi, anne ve baba için ayrı ayrı 50.000,00 er TL ablaları için ise 25.000,00 er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, olayda her hangi bir kusurları olmadığını, iskelede uyarı levhalarının olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dava, maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı taraf, davacılardan ..." in tatil amaçlı olarak gittiği davalıya ait otelde iskeleden sığ suya atlayarak boynunu kırması sonucu oluşan maddi ve manevi zararlarının, yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle, davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ise her türlü tedbirin alındığından bahisle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tarafların olaydaki kusur oranlarının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporu alınmış ve bu raporlara göre davalı tarafın olayda % 40 sorumluluğunun bulunduğu tespit edilmiş, bu doğrultuda davanın kısmen kabulüne davacı ... açısından 4.000 TL maddi 50.000 TL manevi davacılar ... ve ... yönünden 10"ar bin TL. manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine davacılar ... ve ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın, mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde olay nedeniyle gerek ... okul hayatına devam edememesi sonucu gerek hastanelerde geçirdiği tedavi sürecinde ödenen ücretler dikkate alınarak bir hesaplama yapılması gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, öncelikle maddi tazminat talebi ile ilgili, konusunda uzman bilirkişilerden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle maddi tazminat miktarının belirlenerek, buna göre, taleple bağlı şekilde hüküm kurulması gerekirken bu husus belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Davacı kızkardeşler ... ... ve ... yönünden ise: ölüm ve bedensel zarar nedeniyle manevi tazminata ilişkin hükümler yeni TBK"nun ise 56. maddesinde (eski B.K.47. md) düzenlenmiştir. Buna göre "Hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini gözününde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verebilir." hükmü gösterilmiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, davacı ..."in olay sonrası felç kaldığı, tekerlikli sandalyeye mahkum olduğu anlaşılmakla hayatın olağan akışı göz önüne alındığında bu yaşanan süreçten davacı ..."nin kız kardeşleri olan davacı ... ... ve ... ...ın etkilenmemiş olduğunun kabulü yerinde değildir. Bu durumda mahkemece; hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalınarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının kusurlu eyleminin davacılar Demet ... ve ... Yıldırımda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesi, istek sahibinin toplumdaki yeri, kişiliği, hassasiyet derecesi, göz önüne alınarak adı geçen davacılar yararına makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Davacı anne ... ile baba Naim ... yaşadıkları acı ve elem nedeniyle 50.000,00 er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı anne için 10.000,00 TL, davacı baba için de 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetildiğinde, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabulü gerekir. O halde, davacılar Nalan ile Naim ... yönünden yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdiren makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    4-Bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ: Yukarıda 1. 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 1.263,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi