Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu H... H... U... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;
 2-Borçlu H... H... U...."ın temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte alacaklının açtığı tasarrufun iptali davası sonunda verilen Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 28/04/2011 tarih ve 2010/198 E.-2011/234 K.sayılı kararı üzerine düzenlenen icra emrinin ilama aykırı olduğu iddiasıyla borçluların icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tasarrufun iptali ve tazminata ilişkin Eskişehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/04/2011 tarih ve 2010/198 E.-2011/234 K.sayılı kararında; “davalı asıl borçlu A. O.K. tarafından ..... plaka sayılı aracın davalı H.H. U.a satışına ilişkin 23/01/2007 tarihli tasarrufun iptaline, diğer davalı C. K.dan talep etmiş olduğu 12.800 TL tazminatın (takibe konu Afyonkarahisar 5.İcra Müdürlüğünün 2009/6432 E.sayılı icra dosyasındaki alacak miktarını geçmemek kaydıyla) davalı C. K.dan alınarak davacı tarafına verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğu, yine yargılama gideri ve vekalet ücretinin, davalı C. K."nun 12.800/29.000; davalı H.H. U.."ın ise 16.200/29.000 kısmından sorumlu olduklarına karar verildiği, anılan ilama dayanılarak düzenlenen icra emrinde, ilamdaki sorumluluk miktarları ayırdedilmeksizin, her iki borçlunun tüm alacaktan sorumlu olacak şekilde  alacak kalemlerinin yazıldığı görülmektedir.
Mahkemece, dayanak ilamdaki sorumluluk miktarları dikkate alınmaksızın ilama aykırı düzenlendiği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. Ancak, asliye hukuk mahkemesinin ilamında, davalı H.H.U.yönünden sadece davaya konu aracın satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiği halde, icra mahkemesince, sözkonusu aracın bedelinin tahsiline de hükmedilmiş gibi, anılan borçludan aracın bedelinin tahsilinin de istenebileceği şeklinde gerekçe oluşturularak karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, sonuçta 14/05/2012 tarihli (kararda maddi hata sonucu 15/04/2012 yazılmıştır.)icra emrinin iptaline karar verildiğinden sonucu doğru  olan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Borçlu H.H.. U."ın temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 21,15"er TL onama harcının mahsubuna bakiye 3,15"er TL harcın temyiz edenlerden alınmasına,  ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi