Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9432
Karar No: 2019/6397
Karar Tarihi: 15.10.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9432 Esas 2019/6397 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/9432 E.  ,  2019/6397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 15.10.2019 gün ve saatte temyiz eden ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Davacı ... ve müşterekleri vekili, ... "e ait iskan kayıtlarına dayanarak mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin miras hisseleri oranında davacılar adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; TMK"nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince, tapusuz taşınmazın tescili isteği ile açılmıştır. Mahkemece, esasa girilerek davacı yanın dayandığı iskan kayıtlarının çekişmeli taşınmaza uymadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak; bir davanın esası hakkında değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle taraf ehliyetlerinin bulunması dava şartı olup, bu hususun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-d maddesi gereğince mahkemelerce re"sen gözetilmesi zorunludur. Somut olayda, davacı tarafça çekişmeli taşınmazın iskan kayıtları ile muris ...,..."e ait olduğu ve iskan tarihinden beri murisleri ve mirasçıları olan kendileri tarafından zilyetliğin sürdürüldüğü ileri sürülerek terekeye göre üçüncü kişi konumundaki Hazineye karşı çekişmeli taşınmazın adlarına tescili istemiyle genel mahkemede dava açılmış olup, dosyada mevcut veraset ilamına göre muris ... oğlu ..."in davacılar dışında ... oğlu ... isminde bir mirasçısının daha bulunduğu, öte yandan mirasçılarından ...,..."in ismi dava dilekçesinde yazılı ise de dava dilekçesine ekli vekaletnamelerde bu davacılar tarafından verilmiş bir vekalet bulunmadığı gibi, bunlardan ..."in dava açılmadan önce, ..."nin ise dava açıldıktan bir süre sonra vefat ettiği ve mirasçılarının davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da, tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Öte yandan, TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda davanın Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine yöneltilerek açılması zorunlu olduğu halde eldeki dava yalnızca Hazine aleyhine açılmış olup, ilgili İlçe Belediye Başkanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada taraf olması gerektiği hususu göz ardı edilerek, usulünce taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Yukarıda değinildiği gibi, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
    Uyuşmazlığın esası yönünden ise; davacılar iskan kayıtları ile beraber kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine de dayandıkları, ayrıca tapuya tescili yapılmamış iskan kayıtlarının ancak zilyetliğe karine olabileceği ve bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, mahkemece yalnızca iskan kayıtlarının uygulamasına odaklanılarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında hava fotoğraflarından yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte, hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususu ve imar durumu araştırılmamış, tescili talep edilen taşınmaz bölümlerine komşu parsellerin tapulama tutanakları ile tespite esas belgelerin tüm tedavülleri dosyaya getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmamış, davacılar hakkında yöntemine uygun şekilde belgesiz araştırması yapılmamış, yasa gereği yapılması zorunlu bulunan gazete ve mutat vasıta ilanları yaptırılmamış, keşfe ziraat bilirkişisi götürülerek taşınmazların niteliği ve kullanım durumu hakkında rapor alınmamıştır. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle; davacı tarafa diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi; ayrıca davasını yasal hasım olmaları nedeni ile davada yer almaları zorunlu bulunan ilgili İlçe Belediye Başkanlığı ile (Çeşme/Alaçatı) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalıdır. Aktif ve pasif dava ehliyetinin başka bir ifade ile taraf teşkilinin sağlanması halinde ise doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte, hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususu ve imar durumu araştırılmalı, tescili talep edilen taşınmaz bölümlerine komşu parsellerin tapulama tutanakları ile tespite esas belgelerin tüm tedavülleri dosyaya getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları saptanmalı, imar durumuna göre dava veya imar planına alınma tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, davacılar ve murisleri adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) ayrı ayrı sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeoloji mühendisi ve üç ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihya çalışmalarına en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, zilyetliğin başladığı tarihe işaret etmesi bakımından iskan kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait olup olmadığı, taşınmazın öncesinin davacıların murisine ya da başkalarına ait olması halinde zilyetliğinin davacılara ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde düzenlenmiş rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli; çekişmeli taşınmazın iktisap edilebilmesi için emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar yirmi yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı, TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yaptırılmalı, ilanların yapıldığı gazete ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal üç aylık sürenin dolması beklenmeli; tapuya tescili yapılmayan iskan kayıtlarının ancak zilyetliğe karine olabileceği hususu da hatırda tutulmak suretiyle toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, dosya arasında bulunan ve daha önce açılmamış sayılmasına karar verilip kesinleşen 2009/69 Esas sayılı dava dosyası, temyize konu dava dosyası ile birleşmediği halde birleştiği gerekçesiyle 8 nolu hüküm fıkrası ile bu dosya için davacılar aleyhine 5.250 TL vekalet ücretine de hükmedilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi