1. Hukuk Dairesi 2016/3829 E. , 2019/3640 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.06.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... ve Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR-
Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 19 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 18 numaralı bağımsız bölümü, eşi olan davalıya ileride iade edilmek üzere aslında bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, işlemin mutlak muvazaa nedeniyle yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, buna ilişkin yazılı sözleşme bulunduğunu ileri sürerek tapu iptal ve adına tescil istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, ibraz edilen yazılı belgelerin sahte olduğunu, çekişme konusu taşınmazın satışının gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “… belge asılları ile birlikte dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi, her iki belgenin kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulup oluşturulmadığı hususunda ve el yazısı ile olan belgedeki yazının davalının eli ürünü olup olmadığını saptayan rapor istenmesi, belgelerin kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulmadığının saptanması halinde altındaki imzaların davalıya ait olması nedeniyle, 05.02.1947 tarih ve 20/6 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı belge olduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi, aksi halde ayrıca davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek bu delile başvurulup başvurulmayacağının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulup soruşturma tamamlandıktan sonra taraflarca kabul edilen dosyaya ibraz edilen tarihsiz “sözleşme” başlıklı belge çerçevesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Dairenin bozma kararından sonra dosyaya ibraz edilen tarihsiz ve imzası inkar edilmeyen “sözleşme” başlıklı belge ile 238 ada 19 sayılı parseldeki dava konusu 18 nolu bağımsız bölüm ile ilgili düzenleme yapıldığı, bu belgenin bir sulh sözleşmesi olduğu tartışmasızdır.
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 315/1. maddesinde “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmüne yer verilmiş olup sulh davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Hal böyle olunca, davalı tarafın sulhün aynen uygulanmasını istememesi karşısında 315/1. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.037.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.