22. Hukuk Dairesi 2016/25288 E. , 2019/22776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının sürekli gece vardiyasında çalışmasının sağlığını olumsuz etkilemesi ve maaşına zam alamaması durumunu işverene bildirdiğinde iş sözleşmesinin davalı işverence haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yazılı cevap dilekçesi vermemiş yargılama aşamasında davacının istifa ederek işten ayrıldığını, fazla çalışma yapmadığını, yıllık izinlerini ve hafta tatillerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu fazla mesai süresinin hesaplanması ve talebin aşılıp aşılmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, davacı 19.00-08.00 saatleri arasında günlük 13 saat çalışarak fazla mesai yaptığını belirterek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 19.00-09.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi kullanarak fiilen 12,5 saat çalıştığı, 6 gün çalıştığı yaz aylarında 30 saat fazla mesai yaptığı, 5 gün çalıştığı kış aylarında ise 17,5 saat fazla mesai yaptığı değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır. Bu kabul dosya içeriğine uygun olmayıp davacı talebini de aşar mahiyettedir. 19.00-08.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi kullanarak 11,5 saat fiilen çalıştığı haftanın 6 günü çalıştığı yaz aylarında haftalık 24 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Kış aylarında ise 12,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine ve davacı talebine uygun düşecektir. Davacı talebi aşılarak hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
3-Davacının yıllık izin ücreti alacağı olup olmadığı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Sözleşmenin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf çalışma süresinde davacıya yıllık izin kullandırılmadığını beyan etmiştir. İşverence dosyaya imzalı yıllık izin talep formları sunulmuştur. Davacı asil 26.04.2016 günlü duruşmada alınan beyanında yıllık izin formlarındaki imzaların kendisine ait olduğunu ancak belirtilen kadar izin kullanmadığını, işverence formların boş olarak kendisine imzalatıldığını 2011 ve 2013 yılı formundaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. Dosyada imza incelemesi yaptırılmamıştır. Mahkemece işverence süresinde ileri sürülmeyen delilere itibar edilmeyeceği gerekçesiyle davalı tarafından sunulan imzalı yıllık izin talep formları dikkate alınmayarak çalışma süresine göre 228 gün yıllık izin ücreti hakkının bulunduğu gerekçesiyle yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. İmzalı yıllık izin formlarının aksinin ispatı yönünde davacı beyanı dışında delil yoktur. Borcu sona erdiren belgeler tahkikatın sona ermesine kadar sunulabileceğinden imzalı belgelerin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. İmzalı yıllık izin formlarına göre davacının 87 gün izin kullandığı anlaşılmakla bakiye 141 günlük yıllık izin alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile hayatın olağan akışına aykırı şekilde 13 yılı aşkın çalışma süresinde hiç yıllık izin kullandırılmadığının kabulü isabetsiz olmuştur.
4-Dava dilekçesinde tüzel kişiliği bulunmayan Yıldızlar Meşrubat (Düzlem Pazarlama)’nın hasım gösterilmesi hatalı ise de yargılamada davalı işveren ... Meşrubat Gıda Ve Tur. Paz. San. Tic. Ltd. Şti. ‘nin vekili ile temsil edildiği ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldığından bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.