11. Hukuk Dairesi 2018/4020 E. , 2020/998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/06/2017 tarih ve 2015/520 E. - 2017/582 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 11/06/2018 tarih ve 2017/773 E. - 2018/659 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 04.02.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalılar ...Gıda vekili Av...., davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin...Sağlık Ltd. Şti.’nin ortağı olan bir fizyoterapist olduğunu, dava dışı...’nın yeni bir şirkette birlikte ve ortak olarak faaliyet gösterme teklifini kabul ettiğini, bu teklife göre fiilen...’ya ait olan ve fakat hisseleri ... üzerinde bulunan ...Sağlık Eğitim Ltd. Şti.’nin % 50 hissesinin müvekkiline devredilmesi karşılığında müvekkilinin de ortağı bulunduğu 2 ortaklı...Sağlık Ltd.’ne ait, 920.000,00 TL bedelli fizyoterapi merkezinin işletme ruhsatının da ...Sağlık’a devredileceği, devir karşılığında...Sağlık Ltd. Şti.’nin diğer ortağı ...’ya ruhsat bedelinin yarısı olan 460.000,00 TL’nin ödendiğini, müvekkiline ise ruhsat devri tamamlanana kadar ...Sağlık Ltd. Şti.’nin verilecek %50 oranındaki hissenin karşılığında teminat amaçlı lehdarı ...Sağlık Ltd. Şti.’nin temsilcisinin davalı ... olduğu, 460.000,00 TL tutarlı, 26/12/2013 tarihli bir senet imzalandığını ve...’ya teslim edildiğini, ruhsatın 26/12/2013 tarihli devir sözleşmesiyle devredildiğini, devir sözleşmesinde ...Sağlık Ltd. Şti. adına müdür sıfatıyla ...’nın imzasının olduğunu ancak ruhsat devri gerçekleşmiş olmasına rağmen müvekkiline verilen dava konusu % 50 hissenin devrine karşılık teminat olarak alınan senedin iade edilmediğini, ... ve...’nın ruhsat devri gerçekleşmiş olmasına rağmen müvekkiline % 50 oranında hisse devri hakkı veren hisse devir sözleşmesini Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlatmadıklarını, bu nedenle hisse devrinin gerçekleşmediğini, devrin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanması için senet miktarını ödemek zorunda bırakıldığını ayrıca senede dayalı olarak müvekkilinin tehdit edildiğini, 13/06/2014 tarihinde ...Bankası Aksaray Şubesi nezdinde bulunan hesabından ...’nın hesabına 240.000,00 TL, daha sonra da 150.000,00 TL ödemede bulunduğunu, davalıların alacakları olmadığı halde tehditle 390.000,00 TL tahsil ettiklerini, müvekkilinin itiraz imkanlarını ortadan kaldırmak için senedi sözde cirolayarak iyi niyetli üçüncü kişi yaratmak gayretine giriştiklerini ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, bu talebin kabul edilmemesi halinde lehtar ...’ya ödenen 390.000,00 TL tutarındaki kısım için borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davacının kendisinden borç para istediğini, 460.000,00 TL’ni davacıya verdiğini, dava konusu senedin bu nedenle düzenlendiğini, davacı ödeme konusunda kendisini oyaladığını, söz konusu senedi borçlu olduğu firmaya ciro ettiğini, iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, iddiaların iyi niyetli müvekkili hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, ödeme iddiasında bulunulduğunu ancak ödemenin icra takibine konu bonoya istinaden yapıldığına dair yazılı belgenin sunulmadığını, havale dekontlarında herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, kural olarak havalenin bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcunun tediyesine yönelik olarak yapıldığının kabulü gerektiğini, keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def"ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, senedin teminat senedi olduğuna dair iddia dışında bir belgenin olmadığını savunarak, davanın reddi ile % 20 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu senet üzerinde teminat olarak verildiğinde dair bir beyanın bulunmadığı, bono düzenlenmesine sebep olan ilişkinin davacı tarafından yazılı delil ile ispatlanamadığı, iddiaya konu ödemelerde davaya konu bonoya ilişkin yapıldığına dair bir kaydın bulunmadığı, davalı şirket defterlerinin sahibi lehine delil gücünün bulunduğu, dava konusu bonoyu ciro eden ... ile davalı şirket arasındaki ilişki gereği 460.000,00 TL tutarındaki bononun 24/12/2013 tarihinde alınan nakdi borç karşılığında ciro edildiğinin anlaşıldığı, ispat yükü üzerinde olan davacının bononun teminat senedi olduğuna dair yeterli delil sunamadığı, farklı tarihlerde davalı ..."ya yapılan ödemin dava konusu bonoya ilişkin kısmı ödeme olduğunu gösteren bir kaydın bulunmadığı, kambiyo senetlerinin kamu itimadına mazhar senetler olduğu gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine, % 20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ortağı olduğu...Sağlık Limited Şirketi"ne ait... Yaşam FTR Merkezi unvanlı... Dal Merkezi"ne ait fizik tedavi ve rehabilitasyon kadrolarının 11/12/2013 tarihli Dal Merkezi Devir Taahhüt Protokolü gereğince ..."ın sahibi olduğu ... Grup Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi"ne 920.000,00 TL bedelle satışının kararlaştırıldığı, bilahare satış işleminden vazgeçilmesi üzerine bu kez 26/12/2013 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi ile...Sağlık Limited Şirketi"ne ait... Yaşam FTR Merkezi unvanlı... Dal Merkezi"ne ait fizik tedavi ve rehabilitasyon kadrolarının 10.000,00 TL bedelle ...Sağlık Limited Şirketi"ne devrinin yapıldığı, aynı tarih olan 26/12/2013 tarihinde bu kez ...Sağlık Limited Şirketi"ne ait %50 hissenin 10.000,00 TL bedel ile davacıya devredildiği, diğer taraftan ...Sağlık Limited Şirketi"nin tek sahibi olan ... tarafından 05/12/2013 tarihinde halen kurulu bulunan veya kurulacak olan şirketlerden dilediği miktarda, dilediği şartlarda hisseleri devir almaya yönelik olarak... ve ..."nın tam yetki ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, dava ve takibe konu 460.000,00 TL bedelli senedin ise keşide tarihinin 26/12/2013, keşidecisinin ..., lehtarın ... olup, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin tarihi, sözleşmede devir bedeli her ne kadar 10.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de, iki ortaklı olan...Sağlık Limited Şirketi"ne ait uygunluk belgesi ve ruhsat devir işlemlerinin dava dışı ... Grup Limited Şirketi"ne 920.000,00 TL"ne satıldığı, her bir ortağın bu şirketten 460.000,00 TL alması karşısında aynı şirketin uygunluk belgesi ve ruhsat devir işlemlerini de kapsar şekilde şirketin 20 gün sonra ...Sağlık Limited Şirketi"ne 10.000,00 TL bedelle satışının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi dava ve takibe konu senedin keşide tarihi ve bedeli ile ...Sağlık Limited Şirketi"nin tek temsilcisi olan ... tarafından şirketin müdürü ve oğlu olan ... ile..."na verilen vekaletname ile özellikle Kaptan Sağlık Limited Şirketi"ne ait devir işlemlerinin de davacı tarafından yerine getirilmesi de dikkate alındığında dava ve takibe konu 460.000,00 TL bedelli, 26/12/2013 tarihli bononun davacı tarafından dava dışı şirket olan ...Sağlık Limited Şirketi"nin temsilcisi ve ..."un oğlu olan ..."ya bu şirkete ait % 50 hissenin devrine yönelik olarak teminat amaçlı verildiği, öte yandan davalı şirket ve şirketin yetkilisi olan ..."na tarafların güven duyduğu ve bu sebeple kendisine vekaletname verilen bir kişi olduğu, davacının da müvekkili şirket yetkisinde vekaletnamesinin bulunduğunu belirttiği, bu hale göre 24/04/2014 tarihinde davacı tarafından ..."na ...Sağlık Limited Şirketi"nin hisselerini almak üzere tam yetki verir şekilde vekaletname verildiği, davalı şirketin tek sahibi olan ..."nın dava dışı ... Grup Limited Şirketi"nin ortağı ve sahibi olan..."nın kardeşi olduğu, davalı şirket ile dava dışı ...Sağlık Limited Şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin sahibi ve yetkilisi olan ..."nın hem davacı hem davalıyla yakın ilişkisi bulunduğundan davaya ve takibe konu 460.000,00 TL bedelli senedin ... tarafından senet lehtarı olan ..."ya ...Sağlık Limited Şirketi"nin % 50 hissesi için teminat amaçlı olarak verildiğini bilmemesinin hayatın olağan akışına ters olduğu, davalı şirketin söz konusu dava ve takibe konu ciro yoluyla almış ise de iyi niyetli hamil komununda bulunmadığından davanın kabulü yerine reddinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 21/06/2017 tarih, 2015/520 E- 2017/582 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davacının Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2015/16676 E. sayılı takip dosyasının dayanağı olan 26/12/2013 tanzim, 02/01/2014 vade tarihli, 460.000,00 TL bedelli bonodan ötürü davalılara borçlu olmadığının tespitne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava, takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının, aksi halde işbu senet dolayısıyla lehtara ödenen miktar için borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile davacının takip konusu senettten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Ancak, somut olayda uyuşmazlık takip konusu senedin teminat senedi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Zira, davacı senedin ruhsat devri tamamlanıncaya kadar ...Sağlık Ltd. Şti.’nin %50 hissesinin karşılığında teminat amaçlı verildiğini iddia etmiş, senette lehtar olarak görünen davalı ..., davacıya verilen borç karşılığında senedin kendisine verildiğini ve kendisinin de senedi borçlu olduğu diğer davalı şirkete borcuna karşılık ciro ettiğini, diğer davalı şirket de iyiniyetli yetkili hamil olduğunu savunmuştur.
Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer.
Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması ve bundan sonra da senedi elinde bulunduran hamilin iyiniyetli hamil olmayıp, bonoyu iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde ise, dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça, dava konusu bononun teminat olarak verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı gibi, senet metninde de, teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı ve ayrıca, yapıldığı iddia edilen ödemelerin de işbu bonoya ilişkin kısmi ödeme olduğunu gösteren bir kaydın senet üzerinde veya senet dışında herhangi bir belgede bulunmadığının anlaşılması karşısında anılan hususlar nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmişir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.