16. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/2839 Karar No: 2021/3395 Karar Tarihi: 07.04.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/2839 Esas 2021/3395 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2021/2839 E. , 2021/3395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sunucunda, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 552 ada 1 parsel sayılı 948.066,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz. devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek, davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 552 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.922,62 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzeride, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının henüz kesinleşmediği, taşınmazın Yusufeli Kadastro Mahkemesi’nin derdest olan 2011/82 Esas sayılı dava dosyasında dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun "Zaman bakımından görev" başlığını taşıyan 26. maddesinde, askı ilan süresi içinde açılan davaların yanında, tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların da Kadastro Mahkemesinde incelenip karara bağlanacağı belirtilmiş olup, somut olayda davanın tespitten önceki zilyetlik iddiasına dayalı olarak açıldığı, dava ve karar tarihi itibariyle taşınmazın kadastro tespitinin henüz kesinleşmediği, şu halde davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki davanın, Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma talebi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu nedenle re"sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmak suretiyle, görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.