Esas No: 2022/8501
Karar No: 2022/11795
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/8501 Esas 2022/11795 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/8501 E. , 2022/11795 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
No :
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı; davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davalı firmada 01/10/2009 tarihinde çalışmaya başladığı, sigorta kaydının 01/04/2012 tarihine kadar yapılmadığı, davacının ısrarları üzerine sigortaya çalışma kaydının bildirildiği, davalı tarafça ayrıca 2012 yılı Kasım ve Aralık aylarına ait sigorta primlerinin ödenmediği, davacı tarafından davalı firmaya keşide edilen Manavgat 6 Noterliği 23/10/2015 tarihli ihtarnamede bu hususların belirtildiği, işe başlama tarihinin 01/10/2009 olarak tespiti ile 01/10/2009-01/04/2012 tarihleri arasında ve 2012 yılı Kasım ile Aralık aylarında çalışmasının olduğunun tespitine; karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu davadaki iddialarına itibar edilmemesi gerektiği, davacının Manavgat şubesindeki işyerinde 04/04/2012 tarihinde çalışmaya başladığı, 2015 yılında turizmdeki olumsuz gelişmeler sebebi ile ve ekonomik nedenlerle ,davalı firmanın Manavgat’ta bulunan işyerine ...’daki merkez şubesine taşımak zorunda kaldığını, işçilere durumun önce sözlü olarak bildirildiğini, davacının Manavgat’ta bulunan işyerindeki işine gelmeyerek devamsızlık yaptığını, davacının primlerinin tam olarak ödendiğini, davacının 2012 yılı Kasım ve Aralık aylarında ailevi sebepler ile ücretsiz izne ayrıldığını, ücretsiz izin sebebi ile bu aylarda iş sözleşmesinin askıya alındığını,2013 yılında davacının işe geri döndüğünü, davacının çalışmaya başlama tarihinin 04/04/2012 olduğunu beyan ederek; davanın reddini taelp etmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işe giriş bildirgesi gereği 04/04/2012 tarihinde işe girişinin olduğu ve bu tarih sonrasında kuruma bildirilmiş davalı işyerinde çalışması bulunduğu, mevcut durumun aksinin, işe giriş ve çıkış bildirgeleri gereği eş değer delil ile ispatlanması gerektiğini, ,davacının davaya konu ettiği dönemde fiili çalışma olgusunu ispatlaması gerektiğini, iş bu davada kurumun davalı değil müdahil sıfatı taşıması gerektiğini, beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından; davanın kısmen kabulü ile; davacının 13/04/2010 - 23/10/2015 tarihleri arasında davalı ... sicil numaralı ... Teks. Tur. İnş. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti adlı iş veren yanında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, davacı tarafın fazlaya ilişkin talebinin reddine, dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Dosya kapsamı, delil durumu itibariyle, Manavgat İş Mahkemesi 2018/622 Esas 2021/253 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ve Fer’i Müdahil Kurum vekilleri istinaf yoluna başvuru sebepleri ile aynı doğrultuda kararın bozulmasını talep etmiştirler.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Hizmet tespiti yönünden; dava, 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosya kapsamında; davacı, 01.10.2009 ile 01.04.2012 tarihleri arasında ve de 2012 yılı Kasım ve Aralık aylarında hizmetinin tespitini istemiş olup, mahkemece, 13.04.2010 ile 23.10.2015 tarih aralığında kesintisiz çalışmanın tespitine dair hüküm verilmiştir. Davacının hizmet cetveli irdelendiğinde ise, 04.04.2012 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden davalı işyeri nezdinde, 2015/ 10. ay dahil hizmetlerinin bildirildiği ancak 2012 / 11. ve 12. aylarda ise bildirimin 0 gün gözüktüğü ve kod 21’in gösterildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, davacının 2012 yılı kasım ve aralık ayında 21 kod numarası ile ücretsiz izin kullandığı gerekçesi ile kuruma hizmetin bildirilmediği görülmesine karşılık; buna ilişkin ücretsiz izin belgelerinin celp edilmediği anlaşılmakla; yalnızca tanık beyanları alınarak karar verilmesi hatalıdır.
Öte yandan, davacının 01.04.2012 tarihine kadar çalıştığının belirtilmesine karşılık; kuruma bildirilen sürelerin de mükerrer olarak tespitine karar verilerek ve de talep aşılarak 23.10.2015 tarihine kadar tespite dair karar verilmesi isabetsizdir.
Bu kapsamda, mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak; İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.